İSVEÇ POSTASI
Avrupa’da yaşanan mülteci krizine çözüm yolları aranıp birtakım anlaşmalar sağlansa da mülteci akımın pek durmayacağı anlaşılıyor. ABD ile Batı’nın birlikte yaratığı Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika kargaşası içerisinden binbir zorluklarla kaçan insanlar yine Batı’dan medet umuyorlar. Batılı halk, “Ah, vah, zavallılar” mantığıyla mültecileri savunmaya çalışıyorlar. Mültecilerin neden kapılarına dayandıklarını sorgulamadan.
Malmö ve Stockholm Tren garalarında gönüllü halkın yanısıra yardmcı olmaya çalışan İsveç Kızıl Haç’ı mültecilerin sağlık sorunlarıyla da yakından ilgileniyor. Gönüllü doktorlar ve hemşireler eşliğinde sağlık yardımları sunmaya çalışıyorlar. Sağlıksal yardıma gereksinmesi olan o kadar çocuk ve yetişkin var ki, bazen yetişmeleri olanaklı olmuyor. Gözünde elbombası parçası taşıyan çocuktan ayakları yürümekten parçalan, akciğer iltihabına yakalanan olan insanlara kadar...
Gönüllü insanlar ordusu elelrinden gelen herşeyi yapmaya çalışıyorlar. Evlerinden yemek pişirip getirenler, alışveriş merkezlerinden hazır yiyecek birşeyler alanlar, büfe ve lokanta işletmecileri hepsi de yardımcı olmaya çalışıyorlar ama nereye kadar?
Göçmen Devlet Kurumu gelen insanlara yer bulmakta oldukça zorlandığını ellerindeki yerlerin tüm dolu olduğunu söylüyorlar. Genellikle halktan yardım talebinde bulunuyorlar.
“Mülteciler Hoş geldiniz” sloganı altında gönüllü yürütülen işler, insanların stressli anlar yaşamalarına da neden oluyor ama bu durumdan pek fazla yakınmıyorlar. İnsanlara yardım etmeye çalışan bir tıp öğrencisi boş zaman bulduğum an “buradayım” diyor.