Ülkemizde 17-25 Aralık Yolsuzluk Haftasının ardından, 5 Ocak Hırsızlık Günü de kutlanmaya başladı. Meclis Soruşturma Komisyonu’nda rüşvet almak, nüfuz ticareti yapmak ve görevi kötüye kullanmakla suçlanan dört eski bakan ile ilgili Yüce Divan oylaması, 5 Ocak tarihinde yapıldı. Yapılan oylamada eski bakanların, 9 AKP milletvekilinin oyuyla, Yüce Divan’a gönderilmemelerine karar verildi. Böylece 5 Ocak gününün, Hırsızlık Günü olarak kutlanması da kabul edilmiş oldu.
5 Ocak Hırsızlık Gününe gelen süreç çok çetin ve pazarlıklı geçti. Eski bakanlardan bazılarının Yüce Divan’a gönderilmesi gündemdeyken, yapılan görüşmeler sonucunda karar değiştirildi. Çünkü 17 Aralık’ın ardından 25 Aralık ile ilgili süreç başlarsa, Tayyip Erdoğan ve çocukları için sıkıntı oluşturabilirdi.
Gelinen süreç AKP iktidarı tarafından normal bir durumdur. Normal olmayan ise Meclis Soruşturma Komisyonu’ndan farklı bir karar çıkacağını düşünenlerin saflığıydı. AKP iktidarının bunca yıldır ortaya saçılan yolsuzlukları, talanları, vurgunları bilinirken, Meclis Soruşturma Komisyonu’ndaki AKP’li üyelerden yolsuzluklara karşı bir tavır beklemek, saflığın da ötesinde bir durumdur.
AKP’yi koruyup, kollayıp, büyüten emperyalizmin uygulayıcıları bile bu durum karşısında seslerini çıkartmışlardır. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu adına yapılan açıklamada; “Tayyip Erdoğan ve iktidarın yolsuzluk iddialarına yönelik tepkilerinin bütün şüpheleri daha da kuvvetlendirdiği” söylenmiş ve yolsuzluk iddialarına yönelik kabul edilebilir tek yanıtın siyasi etkilere kapalı bir soruşturma olduğuna dikkat çekilmiştir.
Ancak gerek ülkemizdeki, gerek yurtdışındaki tepkiler “durmak yok, yolsuzluğa devam” diyenler için, hiçbir anlam ifade etmemektedir. Tayyip Erdoğan bu durumu geçiştirmek için, 7 Ocak 2015 tarihinde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Yerleşkesi (kampüs) ve Sağlık Temel Bilimleri Binası açılış töreninde yaptığı konuşmada “kampüs değil külliye dersek daha isabetli olur” çıkışıyla, gündemi değiştirmeyi başarmıştır.
Aynı üniversitenin Hukuk Fakültesi Dekanı’nın da, Tayyip Erdoğan’ın elini öpmek için yerlere kadar eğilmesi ise, özgür bilim üretmesi gereken üniversitelerin, ortaçağ karanlığındaki medreselere doğru kaydığını göstermesi açısından önemlidir. Bir bilim insanının, bilimin onurunu bu kadar pervasızca ayaklar altına alabileceği, ancak medreselerde görülebilir. Yapılan bu ilkel davranışa, üniversitelerden hiçbir tepki gelmemesi ise, üzerinde önemle durulması gereken bir sorundur.
7 Ocak 2015 tarihinde, Paris'te Hazreti Muhammed’in karikatürlerinin yayınlanmasını gerekçe göstererek mizah dergisi Charlie Hebdo'nun merkezine insanlık dışı bir saldırı düzenlenmiştir. Bu vahşi saldırı sonucunda 12 kişinin ölmesi, 10 kişinin yaralanmasının ardından, 5 Ocak Hırsızlık Günü şimdilik gündemden düşmüştür.
Terörün hiçbir türüne destek vermeden, yolsuzluklara destek olmadan, namuslu ve mert insanların yaşadığı aydınlık bir dünya mutlaka kurulacaktır. Mücadelemiz bu yolda örgütlü ve bilinçli bir şekilde kararlılıkla sürdürülmelidir.
Bu yazı ayrıca İlk Kurşun Gazetesinde de yayınlanmaktadır.
