İSVEÇ POSTASI
Hıristiyan Demokrat parti lideri Ebba Busch, Paskalya Tatili boyunca birçok şehirde çıkan isyanlarla bağlantılı olarak polisin neden sert bir şekilde ateş etmediğini sorguluyor. Busch, “Yani en az 100 yaralı polisimiz var. Şimdi sorulması gereken büyük soru, neden en az 100 yaralı İslamcı, 100 yaralı suçlu, 100 yaralı isyancımız yok?” değerlendirmesini yapıyor.
İsveç Radyosu Ekot'un Ebba Busch ile yaptığı röportajında söylenenlere, Adalet Bakanı Morgan Johansson, Ebba Busch'un sözlerine sert eleştiriler yöneltiyor Johansson, “Polis Derneği bile KD liderinin söylemine karşı çıkıyor.
Polis Derneği Başkanı Lena Nitz, TT'ye, "Hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir devlete ait olmayan söylem" diye yazıyor.
İsveç Radyosu'nun Cuma öğleden sonra yayınladığı "Ekot'un Cumartesi röportajı"nda Hıristiyan Demokratların parti lideri Ebba Busch, polisin ayaklanmalara katılanlara neden sert bir şekilde ateş etmediğini soruyor.
Busch, “İsveç polisini öldürmek, sağlık personelini öldürmek, bazı durumlarda sağlık personelini öldürmek amacıyla taş atan insanlarımız vardı” diyor.
Ebba Busch, "Ekot'un Cumartesi röportajında" yaralananların İsveç polisi değil, onlar olması gerektiğini söylüyor. Polisin daha fazla isyancıyı yaralamasının iyi bir sonuç olup olmayacağı sorulduğunda Ebba Busch şu yanıtı veriyor: “Kanun ve düzeni korumak için gerekli olan buysa. İsveç'teki tüm yerleşim bölgelerinde bunu sağlamak için gerekli olan buysa, nihai olarak karar verecek olan İsveç polisidir. Bireyler değil. İsyancılar değil, taş atanlar değil, İslamcılar değil. Orada İsveç hukuku geçerlidir” derken “Bu düzeni sürdürmeye, şiddet tekeline sahip olmaya kararlı olanlara karşı, İsveç polisi sorumludur. O halde sorulması gereken soru şudur: Neden keskin bir şekilde isyancılar vurulmuyor?”
İsveç Postası olarak böyle bir söylemin şiddetle karşısındayız. Bu söylemi hele Hıristiyanlığı savunduğunu ileri süren bir parti liderinin ağzından çıkması hiç de hoş bir durum değildir. Hıristiyan Demokrat Parti Başkanı Ebba Busch bu sözlerini geri almalıdır. İçinde yaşadığı toplumunu tanımayan, yabancıları kitlesel bir suç unsuru olarak gören bir parti lideri olamaz. Olsa olsa, gerçeklerden uzak, popülist bir parti lideri olur…