IŞİD ve Buduncu, Dinci Siyaset ya da Postmoderncilik
Günay Güner

IŞİD ve Buduncu, Dinci Siyaset ya da Postmoderncilik

Bu içerik 882 kez okundu.

Frankeştayn üretmekte, ardından da kaygı açıklamaları yapmakta yayılmacıların (emperyalist) üzerine yok. Taliban’dı, Usame bin Ladin’di, 11 Eylül 2001 saldırısıydı, El Kaide’ydi, El Nusra’ydı derken şimdi de IŞİD’i ortadan kaldıracaklarını NATO toplantısında dile getirmişler ve son derece görüş birliğine varmışlar. Aman ne iyi! Hep böyle olsunlar…
 

Dünyanın savaş ağaları bir yana (onlar çıkarlarının acımasız gereklerini savunuyor, yapıyorlar); her koşulda ve ortamda, TV beyazcamlarında, kağıdına hayıflandığımız gazete köşelerinde  “Ulus devletler etnik ve dinsel kimliklerin üzerini betonla kaplıyorlar, asimile ediyorlar, ağır baskı uyguluyorlar, ulus devletler ortadan kalkmıştır, demokrasi etnik ve dinci özgürlüktür” diye onyıllardır ahkam kesen aymazlar, çokbilmişler güruhu şimdi üç maymunu oynuyorlar, kanlı sorunun çevresinde dolaşıyor, ilgisiz, tutarsız sözler ediyorlar.

Oysa kulaklarından tutup oturtmak ve sormak gerekiyor: “Hani ulus devletler yok edilerek, dinciler, soylar, soplar yüceltilerek, özgürleştirilerek, ülkeler işgal edilerek demokrasi gelecekti? Ne oldu? Modern olmak kötü, postmodernci olmak iyiydi, değil mi? Her yaşam biçimi saygındı, akıl kötüydü değil mi? Şimdi temizleyin pisliğinizi öyleyse.”
 

Zaten bu aydın geçinen yetersizler topluluğu hiçbir zaman düşünce, ülkü insanlarından oluşmuyordu. Çıkarları, arpalıkları nereden geliyorsa oradaydılar. Dürüstlük çıkar getirmiyordu kuşkusuz. Siz hiç erdemli yerlerin, odakların, güçlerin paralı olduğunu gördünüz mü? Hizmetinde olduklarından tekmeyi yediklerinde ise çareyi, ne hikmetse birkaç yılda edindikleri şatafatlı konaklarında ağlamakta buldular.
 

Başa dönersek, yaşanmakta olan kırım çağının nedeni onyıllardır dayatılan, yayılan bu ilkel buduncu siyasettir. Sorumluları ise dünyadaki ve Türkiye’deki sözcüleridir. “Öteki”, “öteki” diye bağırır dururlardı ya işte şimdi gerçek “öteki”yi yaşıyoruz. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde uygar, laik, eğitimli, hoşgörülü kesimlerin hiçbir can güvenliği kalmamıştır. Giderek bu kesimlerin haklarını savunacak yargı, kamu, yönetim, yasama, ordu gibi kurumlar, yapılar da kalmamıştır.
 

Aymaz, Yeni Dünya Düzenci, liboş güruhunun bizi getirip bıraktığı bu yangın ortamı, kan gölü kabul edilemez.
 

Çıkışıysa tarihtekinden daha bilinçlenmiş biçimde ulusumuz bulacaktır. Buna kuşkunuz olmasın.
 

Çıkışın ülküsü ise denenmiş ve başarılı olmuş, yetkinliğini her saldırıya karşın kanıtlamış Atatürk Devrimidir, Türk Devrimidir. Bu bilgi bilimseldir, kesindir.  

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ