İSVEÇ POSTASI
Konferansı açılışını yapan İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mustafa Sönmez, katılımcılara ve Dr. Naim Babüroğlu’na teşekkür etti. Saygı Duruşu ve Ulusal Marşımızın okunmasının ardından sözü Naim Babüroğlu’na bıraktı.
Mustafa Kemal 1881 yılında sarı saçlı, mavi gözlü olarak Selanik’te doğdu ama tarih sahnesine ve Türk milletinin huzuruna adımını attığı yer; Çanakkale Savaşları 25 Nisan 1915, Gelibolu yarımadası “Kemalyeri”dir. Çanakkale’de 34 yaşında genç cesur ve gözü kara bir Türk subayıdır. 25 Nisan 1915’te kahraman 57’nci ve 22’nci alaya verdiği şu emir dünya savaş tarihine geçmiştir: “Ben size taaruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek süre içerisinde başka dost kuvvetler yerimizi alabilir.” Bazı çeyrek eğitimliler der ki, “Mustafa Kemal kendi birliğine ölüm emri verdi.” Bunlar çeyrek eğitimli olduğu için anlamazlar. Emirde ne diyor; “Biz ölünceye kadar geçecek zaman içerisinde, siz demiyor.” İşte bu emirle Mustafa Kemal, Gelibolu işgalini ilk kez önler. Aslında dört kez İstanbul’u kurtarır. Tarih sahnesine burada çıkar.
Çanakkale Savaşlar’yla genç bir Anafartalar kahramanı olan Mustafa Kemal ile Türk Milleti ve tarih sahnesi tanışır. Aradan yıllar geçer, Mustafa Kemal çeşitli yerlerde görevlendirilir. 1918 yılında Suriye’de 7’nci ordu komutanıdır. 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Osmanlı Devleti tarih sahnesinden adeta silinir. Mondros Ateşkes Antlaşması nerede imzalanır? Yunanistan’ın Limni adasında Mondros Limanı’nda Agemennon zırhlısında imzalanır. Bu antlaşmayı imzalayan Rauf Orbay ve Osmanlı bir fetih zaferi olarak algılar. İstanbul’a döndüğünde bu anlaşmanın büyük bir başarı olduğunu anlatır. Osmanlı Meclisi, Padişah Vahdettin’in önerisiyle ve oybirliği ile bu anlaşmayı onaylar. 620 yıllık Osmanlı Devleti’nin sonu getiren antlaşma için İstanbul Hükümeti “Hatıra Pulu” bastırır. Fakat, 13 gün sonra İstanbul İşgal edilir.14 kasımda 73 savaş gemisi İstanbul limanındadır.
16 Mayıs 1919’a kadar 184 gün (6 ay 4 gün) önce Akaretler’de ve sonra şimdi müze olan Şişli’deki evinde arkadaşlarıyla görüşerek “Kurtuluş Reçetesi”ni hazırlar. Aslında kafasında Anadolu’ya çıkmak vardır. Fakat, ben bir görevle çıksam olur mu diye de düşünmektedir. Anadolu’ya çıkıp “İstiklal Savaşı”nı başlatmak arzusundadır. Bu sırada İngilizler, Osmanlı Devleti’ne bir nota verir. Nota şudur; Samsun ve çevresinde işgalçilere karşı gösteriş, protesto kıvılcımları başlamıştır.İşgalcilerin güvenliği tehlikeye düşmektedir. Bizim güvenliğimizi alın derler. O anda Mustafa Kemal’in talihi açılır, fırsat önüne gelir. Çeşitli nedenlerden dolayı Mustafa Kemal’i görevlendirirler.
Böylece 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışından üç gün sonra bütün vilayetlere ve valiliklere bir rapor yayınlar. Der ki; “Millet, milli egemenlik esasını kabul etmiştir.ve bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır” Bu da nereden çıktı diyebilirsiniz. Çünkü elinde hiçbir yetki yoktur ve padişaha bağlıdır.Ne milli egemenliği. Millete mi kaldı senin bağımsızlığın? Bu ne demek, aslında Cumhuriyetin işaret fişeğini veriyor. Amasya Genelgesi ve genelgede, “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Böylece “Kurtuluş Savaşı”nın başlangıç temellerinin atılması. Askerlikten istifa ve hakkında idam cezası. Erzurum ve Sivas Kongreleri ve nihayet 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisi’nin açılışı izler. Milli ordunun oluşturulması (Kuvayı Milliye), meclis çalışmaları, planlar... Ruslarla görüşmeler, antlaşmalar.. Birinci ve İkinci İnönü Savaşları’nın yarattığı heyecen derken, ordunun Sakarya’nın kuzeyine çekilmesi...
Sakarya Savaşı’ndan sonra taaruz hazırlıkları başlatılır ve bir yıla yakın sürer. 26 Ağustos’ta başlayan Başkomutan Meydan Savaşı ordumuzun 9 Eylülde İzmir’e girmesiyle son bulur. Ondan sonraki görüşmelerle Trakya’nın kurtarılması ve Lozan Antlaşması’nın 24 Temmuz 1923’te imzalanmasıyla Türk Milleti bağımsızlığını elde eder. Padişahlık kaldırılır. Egemenlik halka geçer. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilir ve devrimlere geçilir.
Dr. Naim Babüroğlu bu arada geçen zaman içinde yaşanan olayları belgeleriyle tek tek anlatarak tarihsel bir perspektif çizdi.