İSVEÇ POSTASI
Stockholm’da uzun yıllar müzik ve tiyatro alanında çalışan iki dernek 2023 yılında yaptıkları kongrede birleşerek, Türk – İsveç Müzik ve Ulusal Tiyatro Derneği adını aldı. Dernek tek çatı altında hem müzik hem de tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.
müzisyenler toplu halde
25 Ekim Cumartesi günü Tumba Sahnesi’nde derneğin korosu Ocak ayından bu yana çalışmalarını sürdürerek müzikseverlerin karşısına çıkacaklar. Türkiye’nin çeşitli yörelerinin yanı sıra balkanlardan seçtikleri güzel halk türkülerimizi söyleyecekler.
Hazırlık çalışmalarını pazar günleri sürdürdükleri Akalla’daki lokalde kendilerini ziyaret ederek çalışmalarını yakından izledik. Koroda yer alan gönüllü kişilerin nasıl heyecanla, severek, büyük bir hevesle çalışmalarına tanık olduk. Koro şefi Nazım Onay’dan çalışmalar hakkında bilgi aldık.
Melek Çolak solo türküsünü söylüyor
Nazım Onay, kendisine yöneltiğimiz soruları topluca şöyle yanıtladı: “Ben, rahmetli İrfan hocadan sonra yanılmıyorsam 2014 yılından itibaren koroyu iki yıl çalıştırdım. TRT sanatçıları İhsan Mendeş ve Talat Erdemir’inde katkılarıyla iki çok güzel konser gerçekleştirdik. Tabii ki koro ve müzisyen arkadaşlarımız burada üretilen bir faaliyeti sundular. Bu benim için çok önemlidir. Dışarıdan zaman zaman ses sanatçısı getirmek bir ihtiyaçtır. Dallarında başarılı olan sanatçıları burada dinlemek halkımıza tanıtmak tabii ki bir hizmettir. Fakat, benim eğitim kökenim olduğu için ben burada üretilen yani emeklerle, çabalarla üretilen bir etkinliği daha çok önemsiyorum. Hep bunun için çalıştım.
Burada öğrenci yetiştirmeye çalışıyorum. Bir çocuk korosu kurduk. Büyüklerle olan koromuzun amacı da bu. Ayrıca bu bir kuşak sorunu gerek enstrüman çalmak isteyen gerekse türkü söylemek isteyen, şarkı söylemek isteyen müziğin dahası her dalında ayrım yapmıyoruz, kapımız açıktır. Bütün hafta sonlarımızı bu işe ayırarak amatörce, o inançla, o hevesle gayretlerimizi sürdürüyoruz.
Büyükler için bu benim ikinci sezonum. Koroyo pandemi döneminde yeniden çalıştırmaya başladım. Zor günler geçirdik. Sayımız çok azaldı. Fakat, o kararlıkla bu çalışmaları sonuna kadar götüreceğiz. Gençlerle de çalışmalarımızı inançla hâlâ sürdürüyoruz. Bir başka değişle gittiği yere kadar devam edeceğiz.
Koro için eserleri seçerken farklı yörelerden olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü yurt dışında farklı yörelerden gelen insanlar, bu bizler içinde böyledir. İnsanlar, türküleriyle, şarkılarıyla birbirinin kültürünü tanıyor. Folklor dediğimiz halk biliminde yemek kültürü de böyledir. Biz de folklor bir dalı olan müzik alanında çalışıyoruz. Bunun ben insanları birbirine yaklaştırdığını düşünüyorum. Ayrıca entegrasyon yani uyum dediğimiz ve içinde yaşadığımız topluma da kendi kültürümüzü göstermek, tanıtmak çok doğru ve önemli bir olgudur. Bu toplum içerisinde de sanatla yer bulmak, burada yaşayan vatandaşlarımızda kültürünü yaşatmak, zinde tutmak bu da çok önemlidir.
Bu çalışmalarda en çok karşılaştığımız zorluklar, bir kültürevimizin olmamasıdır. Çünkü, ricayla, minnetle lokal bulmaya çalışıyoruz. Her hafta enstrümanlarımızı taşımayla, götürüp getiriyoruz. Belli bir yerin olmaması, adres değişiklikleri vs. İstikrar açısından bizi zorluyor. Teknik eksikliklerimiz var. Konserlerimize sponsor bulmakta zorlanıyoruz. Bu konuda halkımızdan biraz daha destek bekliyoruz. Burada ekonomik durumu iyi olan iş insanlarımız, vatandaşlarımız var. Kültürel çalışmalara katkılarını bekliyoruz. Burada geleceğe bırakılan bir miras olacak.
Yetişen kuşaklarda yavaş da olsa bir asimilasyon (erime) olayın başladığını söylediniz. Ben kendi çapımda müzik eğitimcisi olarak Kültür Okulu’nda çalışıyorum. Kültürümüzün genç kuşaklara tanıtmak anlamında uğraşı veriyorum ama, sadece benim olacak bir olay değildir. Bu konuda toplumun tüm kesimlerinin başta aileler olmak üzere duyarlı olması gerekiyor ki, yetişen çocuklarımız kültürlerini, kimliklerin kaybetmesinler.”
Türk – İsveç Müzik ve Ulusal Tiyatro Derneği’nin başkanlığını Güler Alıcı Güner’den devralan emekli Türkçe öğretmeni Mustafa Sönmez’den dernek çalışmaları hakkındaki görüşleri aldık. Sönmez: “Ben bu derneğin yönetim kuruluna 2024 Kasım ayındaki olağanüstü kongresinde girdim. Başkan Güler’in işleri nedeniyle ayrılması üzerine başkanlığı devaldım ama, ben gerek müzik gerekse tiyatro derneğinin çalışamalarını başından beri izliyorum. Tiyatro Derneği’nin kuruluş aşamasında bulundum. Şimdi iki dernek birleşerek tek dernek olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Fakat, çok büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Umarım, bu durumları fazla hasar görmeden atlatırız. Derneğmiz son iki yıl içerisinde müzik çalışmalarıyla biraz ön plana çıktı. Tiyatro çalışmalarına da ağırlık vermek istiyoruz. En önemlisi burada birşeyler üretmektir. Türkiye’den tiyatro ekibi getirmek çözüm değldir ve çok pahalıya mal olmaktadır.
Derneğimizin amacı kültür yoluyla içinde yaşadığımız topluma uyum sağlamak, Yetişen genç kuşakların erimesinin olanaklı olduğu ölçüde önüne geçmektir.
Burada yaşayan Türk toplumunda bir bölünmüşlük durumu var. İnsanlarımız kendilerine göre ve kendileri dışındaki insanları değerlendirerek uzak durmaya çalışıyor. İsveç’e toplu göçün 60.yılını doldurduk ama, hâlâ kabuğumuzu kıramadık. Burada yetişen çocuklarımızdan kültür elçilerimiz yetişmedi. Avukatlarımız, birkaç tane olsa da yargıçlarımız, öğretmenlerimiz var ama, ressamlarımız, tiyatro sanatçılarımız, tanınmış ses sanatçılarımızı, sporun dallarında sporcularımızı çıkarmadık. İçinde yaşadığımız toplum içerisinde uyumlu bir biçimde kültürümüzü yaşatarak var olabiliriz ya değilse, asimilasyon kaçınılmazdır.
Buradan toplumuza seslenmek istiyorum; gelin elbirliği ve dayanışma duygusu içerisinde el ele verelim, yetişen ve yetişecek olan kuşaklara kültürümüzü, kimliğimizi, hoşgörü yanımızı iyi bir biçimde birlik içinde yaşayarak anlatalım ya da gösterelim. Onların iyi bir biçimde önlerini açalım, yetişmelerini sağlayalım. Kültürevleri, tiyatro salonları sahibi olalım. Herkes kendini kurtarmaya çalışırsa, toplum herşeyini kaybeder. Bunu bilmemiz gerekiyor” diyerek kısaca görüşlerini açıkladı.
Aslı Ateş Karakuzu solo türküsünü söylüyor
Ertuğrul İnal solo türküsünü söylüyor
Filiz (Deniz) Karadağ solo türküsünü söylüyor