İSVEÇ POSTASI

İsveç Televizyonu (SVT)’nun Araştırma Programı’nın sorularına 20 klinikten beş tanesi ameliyatları gerçekleştirdiklerini doğruluyorlar. Bunun üzerine iki Sosyal Demokrat milletvekili Lawen Redar ve Fredrik Lundh Sammeli yazılarında; ”Bekaret ameliyatlarının İsveç'te hâlâ yapılması skandaldır. Bekaret kontrolleri, bekaret operasyonları ve bekaret sertifikaları kriminalize edilmelidir. Kızlara ve kadınlara karşı namusa dayalı baskının ve bekaret normunun sürdürülmesinin merkezi bir parçası, düğün gecesinde kanamanın gerekliliği ile ilgilidir.” ifadelerini kullanıyorlar.

Makale sahipleri; ”İsveç Tabipler Birliği ve Sosyal Sağlık Genel Kurulu, kendilerini bekaret sertifikaları ve bekaret operasyonlarından uzak tutsa ve kızlık zarı estetiğinin bilimsel bir temelden yoksun olduğunu belirtse de, İsveç'te sağlık kuruluşları ve doktorlar bu hizmetleri sunmaya devam ediyor gibi görünüyor. Namusa dayalı baskıyı meşrulaştıran bekaret operasyonlarını yasaklamanın tam zamanıdır” görüşünü savunuyorlar.

Asya ve Afrika gibi Müslüman ülkelerden gelen ve hiç evlenmemiş kız ve kadınlarda bekaret aranıyor. Daha önceki yıllar kadın ve kızların bekaret zarını diktirmek için İngiltere’ye gittikleri zaman zaman basında haber olarak yer alıyordu. Bu işlemin İsveç’te de ve özel kliniklerde yapıldığı duyumlarını inceleyen SVT1’in ”Araştırma Programı” bu tür iddiaların doğruluğunu kanıtlıyor.

İsveç’te 1990 yıllarından bu yana 30 yakın kız ve kadın namus cinayetlerine kurban gitmiştir. Yüzlercesi baskıyla karşılaşmaktadır. Bu cinayetler ya İsveç’te ya da kendi ülkelerine götürülerek gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle makale sahibi milletvekilleri; ” Kadının masumiyetinin ve yaşam biçiminin ailenin onuru için belirleyici olduğuna toplumun tüm gücüyle karşı çıkılmalı ve mücadele edilmelidir. İsveç sağlık hizmetleri bünyesindeki sağlık tesislerinin, cinsel ilişki sırasında kanamaya neden olan tıbbi kontrolleri, bekaret belgelerini ve ameliyatları sonuçsuz bir şekilde gerçekleştirebilmesi skandal ve şok edicidir” görüşünü ifade ediyorlar.

Kimi ülkelerden gelmiş Müslüman gruplar için cinsellik hâlâ tabu olma özelliğini koruyor. Kızlar sosyal kontrol ağıyla sürekli kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Genç erkekler böyle bir olayla karşılaşmıyorlar. Genç erkekler diledikleri gibi dışarıda kızlarla eğlenirken şayet kendi kız kardeşlerini birisiyle gördükleri zaman kıyameti koparıyorlar.

Kadın sünnetinin İsveç’te yasaklanması ve bunu gerçekleştiren ailelerin cezalandırma yoluna gidilmesi gibi bekaret kontrolü ve bekaret ameliyatının da ağır bir biçimde cezalandırılmasını istiyorlar. Gerekçe olarak; “Bir doktorun mesleki kimliğinin iptaline yol açabilecek durumlar yalnızca en ciddi vakalardır. Tam da bu nedenle açık mevzuata ihtiyaç duyulmaktadır” diye yazıyorlar.