İSVEÇ POSTASI

2023 YILINA GİRERKEN

2023 yılına; Freedom House tarafından yayınlanan 2022 yılı Dünya Özgürlük Raporuna göre, 210 ülke ve bölge karşılaştırılmasında Türkiye’nini 32 puanla özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer aldığı bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Time dergisinin yaptığı analize göre, 2022 nin başlıca 10 riskli durumu sıralamasında Türkiye’nin 10. Sırada “ekonomisinin ve uluslararası konumunun yeni düşük seviyelere çekileceği, işsizlik ve enflasyonun yüksek, liranin daha zayıf ve daha oynak” olacagi bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Kadına şiddetin, tacizin ve kadın ölümlerinin en üst seviyeye çıktığı; Türkiye'nin %38 oranla kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olarak birinci sırada yer aldığı, 2022 yılının Eylül ayı sonu istatistik verilerine göre, Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerinin ve/veya şaibeli kadın ölümlerinin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı günden itibaren artarak devam ettiği bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Dış politikamızda “Yurtta barış, dünyada barış” ana ilkemiz göz ardı edilerek, iktidarın şahsi çıkarlarına endeksli, tek taraflı tamamen dışa bağımlı dış politikaların uygulandığı, siyasi ve diplomatik yollar yerine askeri eylemlerin ulusal çıkara hizmet etmesinin beklendiği, ve Türkiye'nin sınır komşularıyla ilişkilerinin kopma noktasına geldiği bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; İnsan hakları, temel haklar, ve ifade özgürlüğü alanında son yıllardaki ciddi gerilemenin devam ettiği; sivil toplum kuruluşlarına baskının arttığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası standartların ihlal edildiği; gazetecilerden muhalif politikacılara, insan hakları savunucularından sosyal medya kullanıcılarına, sanatçılara ve birçok diğerlerine karşı açılan ceza davaları ve mahkümiyetlerin devam ettiği bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Cumhuriyet kazanımlarının ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının hiçbir dönemde olmadığı kadar içinin boşaltıldığı, vatan topraklarının batmakta olan ekonomiyi kurtarmak için, yabancılara satılarak ülke bütünlüğünün tehdit edildiği, milletin kendi topraklarında yabancılaştığı bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Dini hükümleri esas alan ve laik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine ve anayasaya aykırı olarak yürütülen bir ekonomi politikasıyla, bir kısım zümrenin servetlerine servet katılırken, sade vatandaşın ekmek kuyruklarına muhtaç edildiği bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Laiklik ilkesine darbe vurularak, eğitim sisteminin dini esaslara dayandırıldığı, tarikat ve cemaatlerin ön planda oldukları, Türkiye Cumhuriyetinin birliğinin, eşitliğinin, aydınlanmasının ve hukukunun umursanmadığı, tek adam yönetiminin halen devam ettiği karanlık bir dönemde giriyoruz.

2023 yılına; Çevre ve iklim politikalarının iyi koordine edilmediği ve uygulanmadığı, bundan dolayı yangın ve sel gibi doğa afetlerinin yöre halkına ve doğaya verdiği kalıcı zararların arttığı bir dönemde giriyoruz.

Hangi siyasi görüşte olursak olalım, bu gidişe karşı çıkmaz, bu yangını söndürecek adımlar atmazsak, hepimizin birer ağaç olduğu bu ormanda hep birlikte yanacağız.
Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir."

İşte bugün o birleşme, birlikte mücadele etme, ve ülkemize sahip çıkma günüdür.
Bu bilinçle ve üzerimize düşen büyük sorumlulukla 2023 yılını selamlıyor, içimizdeki umut ağacının, o yüce Cumhuriyet çınarının kurumasına asla izin vermeyecegini vurguluyor; Atatürk’ün hedeflediği çağdaş uygarlık yolunda, özgür ve daha demokratik bir Türkiye için hep birlikte mücadele edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz!

Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu - ADDP