İSVEÇ POSTASI

CUMHURİYET’İMİZİN 100.YILINDA 

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DAHA DA BÜYÜYEREK YOLUMUZA IŞIK OLMAYA DEVAM EDİYOR.

Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümsüzlüğünün 85.yılında her zamanki gibi hiç eksilmeyen ve de eksilmeyecek olan saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz. 

10 Kasım’lar bir yas günü değil, Atatürkçü Düşünce’nin daha iyi anlaşıldığı, daha da büyüdüğü bir anma günü olmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamanın ilk yolu: O’nun düşünce sistemini, o sistemin kaynaklarını, problemlere bakış açısını  ve çözüş tekniklerini; onun kişiliğini, duygularını, ülkesine ve halkına olan inancını inceleyip onu idrak etmekle başlar.

Atatürkçü düşüncenin en belirgin özelliği, aklın ve bilimin ışığında gelişmeye açık bir yön göstermesidir. Atatürk ilkelerini dogma halinden kurtaran, dogmatizmden uzaklaştırdığı özelliği işte bu noktada toplanmıştır. “Ben manevi miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederse, manevi mirascım olurlar.", “Eğer bir gün benim sözlerim bilime ters düşerse bilimi seçin” diyen büyük Önderimiz, Atatürkçü Düşünce’nin temelini böyle açıklar. 

Atatürkçü düşünce, aklın ve bilimin ışığında bugün olduğu kadar geleceğe de yanıt verdiği, kendini sürekli yenileyen çağdaş bir görüşü simgelediği içindir ki, zamanın akışı içinde her Cumhuriyet kuşağının olduğu gibi gelecek kuşağın da vazgeçilmez yaşam biçimi olarak değerini her zaman koruyacaktır. Bu gerçek, Cumhuriyet’imizin 100.yılında daha iyi anlaşılmıştır.

Mustafa Kemal’in asker yanı, başlıbaşına bir kahramanlık destanıdır.

Bu askeri deha yanında asıl önemli olan, onu yüzyılın en büyük ölümsüz lideri yapan, sadece bir savaş kazanması değildir. Darmadağan olmuş bir imparatorluktan, savaş yorgunu yoksul bir haktan bir ulus, bir Cumhuriyet yaratabilmiş olmasıdır. Dahası,  Atatürkçü düşünce sistemi ve buna bağlı olarak gerçekleştirdiği devrimleridir. Çünkü Atatürkçülük ;aydınlanmadır, çağdaşlıktır, modernleşmedir, fikri hür vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirecek bir eğitim sistemini; hak, hukuk ve adaletten, emekten, üretmekten ve hakça paylaşımdan yana düzeni savunmaktır. Ve en onemlisi, 'Yurtta Barış Dünyada Barış' ilkesinin dünya milletleri icin bir barış güvencesi olmasıdır. 

“Atatürkçülük” onu tabulaştırmak değil, büyük bir değerbilirlik, duygu ve düşünce birlikteliğiyle ilke ve devrimlerini eksiksiz benimsemek, gösterdiği yolda ödünsüz yürümektir.

Yurt dışında yaşayan Türkler olarak artık hepimizin omuzlarında tarihi bir

görev vardır. Bu görevde: okulda, evde, her yerde Atatürk düşünce sistemini ve devrimlerini gençlerimize öğreterek, onları bir yaşam biçimi olarak  özümsemelerini sağlamaları icin hepimiz Mustafa Kemal olmalıyız.

O'nun, hepimizin kalbinde taşıdığı manevi mirasi ile Atatürkçü düşünce sonsuza kadar var olacaktır. Onun fani varlığı, yarattığı Ankara’nın kucağında ebedi uykusunu uyurken, aziz hatırası Türk milletinin gönlünde ebediyen yaşayacaktır.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DÜNYA PLATFORMU-ADDP