İSVEÇ POSTASI

Aftonbladet gazetesi konun üzerine giderek, olayları haberleştiriyor. Basketbol koçu Eric, bakım asistanı Sam ve Sara, Farhood ve Parham. Gazete sonbaharda İsveç'te uzun süredir yaşayan, çalışan ve İsveç toplumuna entegre olmuş kişilerin yaşadığı birkaç sınır dışı vakasını haberleştirdi.

İsveç Göç Kurulu Hukuk İşleri Başkanı Carl Bexelius, birçok yerleşik kişinin şu anda sınır dışı edilmesinin ya da sınır dışı edilmekle tehdit edilmesinin, hükümetin bu yıl göç alanında yaptığı çeşitli yasal değişikliklerden kaynaklandığını söylüyor. Bexelius, “Bunun esas olarak, oldukça önemli bir değişikliğe yol açan artan maaş gereksinimiyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum” diyor.

Birkaç yıl önce, çalışma izni alanların maaş şartı 13.000 kron civarındaydı. Şimdi ise neredeyse 26.000 kron ve hükümet gelecek yıl ortalama maaşın maaşın yüzde 90'ına, yani aylık 33.390 krona yükseltilmesine karar verdi. Bexelius  göre belirli işler için buraya gelen birçok kişi için, işverenlerin maaşları bu oranda artırması mümkün değil.

Bir başka neden, hükümetin geçiş izni uygulamasını kaldırması, yani iltica başvuruları reddedilenlerin ülkeyi terk etmeden İsveç'te çalışma izni başvurusunda bulunabilmeleri anlamına geliyor. Bu durum, İsveç'te uzun yıllardır çalışma izniyle çalışan kişileri de etkileyebilir; çünkü yeni bir izin başvurusunda bulunmak için ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. Bu değişiklik perçok kişi için çok hızlı bir etki yarattı.

Yasadan kaynaklanan boşluklar, yasa istismarı ya da bir tür ücret indirimini azaltan ve engelleyen kurallar istiyorlar. Yapılan araştırmalara göre, çeşitli hile ve istismar türlerinin çoğunlukla düşük ücretli mesleklerde yaşandığı görülüyor. Ardından, siyasi açıdan maaşları artırıp daha nitelikli işgücü göçüne odaklanacaklarını söyleyerek bunu engellemeye çalışıyorlar.

Ancak, İsveç'te yerleşik hale gelen kişilerin ülkeyi terk etmek zorunda kalması anlamına gelen yasa değişiklikleri biraz yanlış değil mi?

Carl Bexelius (CB), ”Bence bu, politikacılara sorulması gereken bir soru. Ben inceleyemem. Sadece bu göç reformunun birçok farklı hüküm içerdiğini söyleyebilirim” ifadelerini kullanıyor.

Politikanın mantığı temelde şöyle: Çok fazla göç, düşük entegrasyona ve dolayısıyla suça yol açtı. O zaman göçün boyutunu yönetmeniz gerekiyor. İşte bu bağ, sizi birçok farklı alandaki düzenlemeleri incelemeye itiyor.

Göç politikasında birçok değişiklik

İsveç, büyük bir göç hukuku reformunun ortasında. Tidö hükümeti, bu alanda geçmişte birçok yasal değişiklik uyguladı.

1 Nisan'da birçok yeni yasa yürürlüğe girdi. Diğer şeylerin yanı sıra, iltica başvurusu reddedilenlerin ülkeyi terk etmeden İsveç'te çalışma izni başvurusunda bulunabilecekleri anlamına gelen "yol değişikliği" kaldırıldı.

Reddedilen bir iltica başvurusu sahibinin tekrar iltica başvurusunda bulunabilmesi için gereken süre dört yıldan beş yıla uzatıldı.

İsveç Göç Kurulu'nun konutlarında yaşamayı tercih etmeyen sığınmacıların tazminat alamaması için konut yönetmelikleri de değiştirildi- İsveç Göç Kurulu Hukuk İşleri Başkanı Carl Bexelius, devletin artık insanları kendi sözde konutlarına sahip olmak ve belki de aileleri ve arkadaşlarıyla sıkışık yerlerde yaşamak yerine, İsveç Göç Kurulu'nun konutlarında yaşamaya yönlendirmeye çalıştığını söylüyor.

Ekim ayında hükümet ve İsveç Demokratları, çalışma yoluyla oturma izni alanlar için maaş şartını, ortalama maaşın yüzde 80'inden yüzde 90'ına çıkarmaya karar verdi.

Hükümet ayrıca vatandaşlık sınavındaki kontrolleri sıkılaştırmaya karar verdi.

Daha önce, sizin için kısa sürede yasalarda tarihsel olarak birçok değişiklik yapıldığını söylemiştiniz. Bu, şu anda her zamankinden daha fazla işiniz olduğu anlamına mı geliyor?

CB, ”İkisi de geçerli. Sığınmacı sayısına baktığınızda, İsveç'te, durumun 2015'tekine benzer olduğu diğer birçok AB ülkesinin aksine, rekor düzeyde düşük. Öte yandan, çok fazla işin olduğu başka dava türleri de var. Birçok kural değişikliği var. Bu nedenle, neredeyse tüm farklı dava türlerinin incelenmesi gerektiği için alışılmadık derecede karmaşık bir işimiz var. Sadece vatandaşlık değil, bağlantı, iltica, çalışma izinleri ve öğrencilerle ilgili” diyor

Aynı anda bu kadar çok şey yaşanırken, sığınmacıların sıkışıp kalma ya da koltuklar arasında kalma riski var mı?

CB, “Olması gereken her şey yerli yerinde olacak. O zaman her zaman daha iyi bir çözümümüz olmasını dilediğimiz bazı şeyler olacak. Ancak bir birey, güvenli bir yargılama süreci geçirmeme konusunda endişelenmek zorunda kalmamalı.”