DİL DEVRİMİNİN 93’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ ULUSUMUZA KUTLU OLSUN

DİL DEVRİMİNİN 93’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ ULUSUMUZA KUTLU OLSUN

Türkiye Türkçesi yüzyılların her türlü zorluklarından geçerek bugünlere onun sevenlerin, yaşatanların emeklerinde, yüreklerinde, bilinçlerinde geldi. Dil bilincinden yoksun sultanların elinde ve herşeyini hükmettiği, yönettiği toplumlardan alan bir imparatorluğun sonunda böbürlenmesinin cezasını yok olmakla çekti. Arkasından verilen “Bağımsızlık Savaşı” aynı zamanda Türkçemizin de bağımsızlık savaşı oldu. Böylece diyebiliriz ki, Türkçemiz yok olan Osmanlı’nın geriye kalan küllerinden yeniden bir güneş gibi doğdu.

TÜRKİYE - 2025-09-26 09:32:57 Bu içerik 687 kez okundu.

İSVEÇ POSTASI

Kurtuluş Savaşı kahramanı Mustafa Kemal, Türkiye’nin geleceğini yine onun özbeöz dili olan Türkçede görüyordu. Bu amaçla; “Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve varsıl olması, ulusal duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en varsıllarındandır, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” diyerek Türk dilinin özbenliğine kavuşmasını istiyordu.

Osmanlı’nın düştüğü yanlışlığa düşmemek için dilimizin kendini yeniden yaratmasını istiyordu. Bu amaçla bir Osmanlı subayıyken düşündüklerini yaşama geçirmenin zamanı geldiğine inanıyordu. Bu amaçla önce 1 Kasım 1928 yılında ABC Devrimini gerçekleştirdi ve arkasından onu Dil Devrimi izledi.

                 12 Temmuz 1932 günü Türk Dili Tetkik Cemiyeti Atatürk'ün başkanlığında toplandı

Mustafa Kemal dil alanındaki devrimlerine 1928 sonlarında alfabeyi değiştirek ”ABC (Harf) Devrimiyle” devam etti. 12 Temmuz 1932 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda ilk Dil Kurultayı’nı toplayarak  adı daha sonra Türk Dil Kurumu olacak olan ”Türk Dili Tetkik Cemiyeti”ni kurdu. Dil çalışmaları bundan sonra çok ciddi bir biçimde yürütülmeye başlandı.

Ne yazık ki, Ulu önder Mustafa Kemal’in  ölümünü bekleyenlere ölümünden sonra O’nun yaptıklarını yok etme fırsatı doğmuştu. Yavaştan ve gizlice başlayan kemirmeler 1950 Menderes iktidaryla açığa çıktı. Bundan dil de gerekli biçimde nasibini aldı.

Dile en büyük kötülüğü 12 Eylül 1980 darbesiyle iktidarı ele alan faşist Kenan Evren cuntası oldu. Türk Dil Kurumu özerkliğini yitirerek bağımlı duruma sokuldu. Dil Kurumu karşıtları kuruma dolduruldu. Türkçe sözcükler yasaklandı. Eskiye dönüş başlatılmış oldu.

Bir ulusu ulus yapan etmenlerin başında dil gelir. Osmanlı’nın yıkılmasında da dilin etkileri vardır. Dil genel bir tanımlamayla bir ulusun can damarlarından biridir. Bu bağlamda Atatürk, bağımsızlık kadar dile de büyük önem vermiştir. İnsanlarımızda dil bilincinin oluşturulması için çok çaba harcamıştır. Türk ve Türkçe sözcükleri birer üst kimlik kavramlarıdır. Türkçeye sahiplenmek, vatana, ulusa sahiplenmek demektir. Dil canlı bir varlıktır. Bu özelliğinden dolayı onu yitiren bir ulus herşeyini yitirir.

Büyük önderin dil konusunda söyledikleri ya da verdiği demeçler incelenirse dilin bir ulus için ne kadar önemli olduğunu anlarız. Birkaç örnek verelim:

"Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel, ahenkli, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzyıllardan bu yana kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak zorundasınız. Anladığımızın belirtilerine yakın gelecekte bütün dünya tanık olacaktır. Buna kesinlikle inanıyorum."

"Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme uğraşında başlıbaşına bir geçit olacaktır.     

"Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek... Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz... Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek."

"Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.

"Türk ulusunun dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en varsıl ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk ulusu için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk ulusu geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini ulus yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir."

"Amacımız, Türk Dili'nin öz zenginliğini ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir."

Güzel Türkçemizi yok etmek isteyenler bugün ellerine her türlü fırsatı geçirmişlerdir. Okullarımıza masuane duygularla, demagojik safsatalarla konulan Arapça dersleri Arapçayı yabancı bir dil olarak öğretmeye yönelik değildir. Amaç eskinin yeniden canlandırılmasıdır. Güzel dilimiz Türkçemizi içinden çıkılmaz açmazlara sürüklemektir. Buna karşı çıkan ne yazık ki, bir avuç Türkçe sever, dil sever insan vardır.

Türkçemize gönül verenlerden bir tanesi de değerli eğitimci Emin Özdemir’dir. Emin Özdemir 13 Mayıs 2013 tarihinde Ankara Cumhuriyet Kültür Merkezinde verdiği ”Dil ve Yurttaşlık Bilinci” adlı söyleşisinde, ” Bizi birbirimize bağlayan tek güç dilimizdir. Hiç sözcüklerin vicdanı isyan eder mi? Eğer insanların vicdanı kirlenirse, sözcüklerin vicdanı da isyan eder” diyerek dildeki kargaşaya ya da kargalaştırmaya karşı çıkıyor.

Bugün dilimizde korkunç bir dil kirliliği yaşıyoruz. Dilimizin içerisine yabancı sözcükler sokuşturmayı kültürlülük sayıyoruz. İşyerlerimizin adını yabancı koyarak büyük işadamı olduğumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz. Bu ne ahmaklıktır, bu ne aptallıktır. Bir ulus kültür emperyalizmine bu kadar hizmet edebilir mi? Aklı başında insanlarımız düşünsünler…

Güzel dilimizin hak ettiği yeri bir an önce alması dileğiyle hepinizin ”Dil Bayramını, Dil Devrimimizin 93’üncü Yıldönümü”nü kutluyoruz.

Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER