İSVEÇ POSTASI
Aşırı sağcı politikacı Paludan’ın Kuran*ı Kerim’i Stockholm’da Türk Büyükelçiliği önünde yakmaya kallkışmasının en önemli nedeninin büyük çaplı gösteriler beklemesi olduğunu dillendiriyor. Bu nedenle Expressen gazetesine, “Hayal ettiğim ya da düşündüğüm gibi olmadı” diyor.
Expressen gazetesine konuşan Rasmus Paludan'ın Türk büyükelçiliği önünde Kuran'ı yakması, Türkiye'de ve Arap dünyasının büyük bir bölümünde güçlü tepkilere neden oldu. Pazar günü, Türkiye'nin güneydoğusundaki Batman şehrinde gösteri yapan binlerce insan da dahil olmak üzere protestolar devam ediyor.
Batman'daki protesto mitinginde Paludan'ın resmi yakılıyor
Resimler, Rasmus Paludan'ın fotoğraflarının nasıl yakıldığını gösteriyor. Paludan'ın kendisi, bu kadar büyük bir kargaşa ve bu kadar büyük protestolar beklemediğini söylüyor. Türkiye'ye gol attığımda "işte bu" diye düşündüm. Paludan, Hayal ettiğim gibi olmadı, diyor.
Gazetenin pişman mısın, sorusuna ise; “Yoo hayır. Bunu yaptım çünkü önemli siyasi sebepler olduğunu düşünüyorum. Sonra bu kadar çok insanın beni ölümle tehdit etmesine üzülüyorum.”
Rasmus Paludan, İslam karşıtı ve tüm Müslümanların Danimarka'yı terk etmesini isteyen aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) partisinin lideridir. Ayrıca geçen baharda - kısmen sözde Paskalya isyanlarını körükleyen - Kuran'ları yaktı. O zamana kıyasla, tehditlerin şimdi çok daha büyük olduğunu söylüyor.
Rasmus Paludan, 2019'dan beri Danimarka'da polisin kişisel korumasıyla yaşıyor ve Stockholm'deyken polisin korumalarına erişimi olduğunu söylüyor. Ayrıca dirilişin daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemediğini söylüyor.
Size yönelik tehdit resmini nasıl değerlendiriyorsunuz?
--Şimdi çok daha ciddi olduğu açık. Çok somut tehditler alıyorum. Sosyal medyada dakikada beşi tehdit olmak üzere yaklaşık 20 mesaj alıyorum. Benden çok Batı dünyasındaki değerleri eleştirmeleri olarak görüyorum. O zaman bunun bir sembolü olabilirim.
Korkar mısın?
--Evet, birisi açıkça beni öldüreceğini yazdığında ve ne yapacaklarını tarif ettiklerinde korkabilirim.
Rasmus Paludan, İsveç'in NATO başvurusuyla hiçbir bağlantı görmediğini söylüyor, “bu eylemi yapmayı seçmesinin nedeni de bu” derken aynı zamanda, “NATO başvurusu ile İsveç'te ifade özgürlüğüne sahip olmanız arasında bir bağlantı göremiyorum. Türkiye için önemli olan İsveç'in savaşma isteği ve savunma kabiliyetidir” yorumunu yapıyor.