İSVEÇ POSTASI
Avusturya’da bir buçuk ay süren görüşmelerin ardından Cuma günü varılan anlaşmaya göre bugün koalisyon hükümeti kurularak yemin töreninin ardından göreve başladı. Hükümetin kurulması ve göreve başlamasıyla birlikte Avusturya Halk Partis Başkanı olan Sebastian Kurz de 31 yaşında Avrupa’nın en genç başbakanı olarak şimdilik tarihe geçti.
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander van der Bellen 13 bakanlı kabinenin bakanlarını atadı. Koalisyon hükümetinde bakanlıkların 7’si ÖVP’ye ve 6’sı da FPÖ’ye verildi. Önemli bakanlıklar statüsünde olan İçişleri, Dışişleri ve savunma bakanlıkları FPÖ’ye verildi. FPÖ Başkanı Heinz Christian Strache Başbakan yardımcısı oldu.
Koalisyon hükümetinin yemin töreninde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Alexander van der Bellen yeni hükümete uyarılarda bulunarak sorumluluk anlayışı içerisinde hareket etmesini istedi. Bellen, “Avusturya’nın tarihinde hem iyi hem de kötü sayfalar vardır. Farklı görüşlere, azınlıkların haklarına” saygı gösterilmesini talebinde bulundu.
Hafburg Sarayı’nda yemin töreni yapılırken saraya yakın bir yerde toplanan binlerce kişi yeni kurulan koalisyon hükümetini protesto etti. Çok sayıda polisin görev aldığı protesto gösterisiz dört saat gibi bir süreden sonra olaysız dağıldı.
Yeni hükümet ortağı partiler Ekimdeki seçimlerde Müslümanları ve göçmenleri hedef alan çok sert seçim kampanyaları yürütmüşlerdi. Aynı şekilde 2000 yılında da koalisyon ortağı olan ırkçı Avusturya Özgürlük Partisi’ni yüzbinler protesto etmişti. Ayrıca AB ülkeleri de Avusturya’ya ambargo uygulamışlardı.
Avusturya’da hükümetin kurulmasına temkinli yaklaşan AB ülke liderleri bir ölçü de “bekle, gör” politikası uygulama yanlısı gibi gözüküyorlar. Almanya Başbakanı Merkel, “öncelikle Avusturya'nın Avrupa politikalarında nasıl bir tutum izleyeceğini görmek istiyorum” yorumunu yaptı.
Öteyandan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, Avusturya'nın AB içindeki yapıcı ve Avrupa yanlısı pozisyonunu devam ettireceğine güveniyoru” ifadelerine yer verdi.
Yeni koalisyon hükümetinin “hükümet protokolu”nunda nelere yer verdiğini de görmek gerekiyor ama İçişleri, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarının FPÖ’ye verilmesi olayın iç yüzünü biraz daha iyi özetliyor gibi görünüyor. Bu durumda ülkedeki göçmenler ve Müslümanların işlerinin hiç de kolay olmayacağına dair ipuçları veriyor.