İSVEÇ POSTASI
Kurtuluştan kuruluşa önderlik eden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, eşsiz komutan ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 83’üncü yıl dönümünde, özlem, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni sadece kurmakla kalmamış, onu on beş yıl gibi bir süreç içerisinde karşılaştığı tüm zorluklara, olumsuzluklara karşın daima ileri hep ileri götürmesini bilmiştir. Cumhuriyet, Türk aydınlanmacılğının temel taşı olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, aklı ve bilimi her zaman ön plana almış, gerçekleştirdiği devrimleriyle Türk halkının yolunun aydınlatmanın yanısıra emperyalizmin ezdiği mazlum ulusların da kurtuluş ışığı olmuştur.
”Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir” diyerek Türk çocuklarının beyinlerinin bilimin ışığıyla, çağdaş düşünce tohumlarıyla buluşmasını sağlamıştır. Çağdışı zihniyetlerle, dogma kalıplar içine sıkıştırılmış beyinlerle çağdaş uygarlık düzeyine çıkılamayacağının oldukça bilincindeydi.
Osmanlı döneminde dünyaya gelen, Osmanlı ordusunda, savaş meydanlarında üstün başarılara imza atan Atatürk; Osmanlı’nın neden yıkıldığını da çok iyi analiz etmişti. Osmanlı’da adına ’ulema’ denilen dinci, çıkarcı, ayrıcalıklı kesim imtiyazlarını kaybetmemek için her türlü yeniliğe, bilime karşı çıkmış ve dolayısıyla Osmanlı’nın batmasını sağlamıştır.
10 Kasım bizim için bir yas günü değildir. Onun düşüncelerini, yapıtlarını ve en önemlisi kurduğu, bizlere emanet bıraktığı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza değgin yaşatmak için vereceğimiz mücadelenin adı da olacaktır.
UNESCO Atamızı şöyle tanımlıyor: ”Atatürk, uluslar arası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”
Bugün içerisine düştüğümüz olumsuzlukların üstesinden gelmeyi yine onun bizlere bıraktığı azim ve mücadele gücüyle başaracağımıza olan inancımız sonsuzdur. Onun, ”Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir” sözü belleklerimizden, kulaklarımızdan silinmeyecektir. Bu ülkenin hiç bir zaman, ”Şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesine” dönüşmesine izin vermeyeceğiz.
Başta Cumhuriyetimiz olmak üzere tüm eşsiz devrimlerinin hem geliştiricisi hem de koruyucusu olacağız. Türkiye Cumhuriyeti çağdaş uygarlık yolunda korkusuzca ilerlemeye, önündeki engelleri bir bir yıkarak devam edecektir.
”En büyük eserim” dediği Cumhuriyet, yine atamızın sözleriyle, ”Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”
Bu duygu ve inançla Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü özlem, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Yüreklerimizde sonsuza dek yaşayacaktır…