İSVEÇ POSTASI
Osmanlı İmparatorluğu tarihsel hatalarının döngüsünde can çekişirken darbe üzerine darbe yedi. 1913 Balkan Savaşları’nda uğradığı büyük bozgun ve bozgunun getirdiği Balkanlardaki Türk soykırımı yaklaşık üç milyon insanımızın öldürülmesi yol açtı. Bulgar ordularının Edirne’yi alarak Çatalca’ ya kadar ilerledi. Bütün bunlar Osmanlı’nın kendine, ordusuna ve subaylarına olan güvenini yitirdiğinin acı gerçekleri olarak karşımıza çıktı.
Osmanlı’nın 1913 Balkan Savaşı’ndaki başarısızlığı I.Dünya Savaşı’nda yaşamamak için ordusuna bol miktarda Alman subayı görevlendirdi ve idareyi onlara verdi. Alman subaylar hem Türk askerini hem de yapıyı ve araziyi tanımıyorlardı. Suriye Cephesi’nde başarısız olan Liman von Sanders daha sonra Çanakkale’deki orduların başına getirildi. Burada da kara savaşlarında başaralı olamayarak yerini Mustafa Kemal’e bıraktı..
Mustafa Kemal Gelibolu’daki 5. Ordu’nun başına geçerek Liman von Sanders’in bıraktığı enkazdan şanlı utku (zafer) yarattı. Türk Ordusu ve subayları kendine güvenlerini tekrar kazandı
Araştırmacı tarihçi Sinan Meydan, “Çanakkale Türk komutanlarının en büyük bir utkusudur. Bu Alman komutanlarına rağmen Türk komutanlarının kazanmış olduğu en büyük utkudur “diyor.
Almanya’da bir emperyalist güçtür. Bu bağlamda büyük hesaplar peşindedirler. Almanların hem Akdeniz de bir güç olmak hem de İngiltere’nin uzakdoğu ayağına çelme takma arzuları vardır. Osmanlı toprakları onlar için biçilmiş kaftandır. Osmanlıyı bir araç olarak görmüş ve değerlendirmişlerdir. Bu nedenle Osmanlıyı yanalarına ustalıkla çekmişler ve I.Dünya Savaşı serüvenine sürüklemişlerdir.
Bir başka bağlamda da Osmanlı çaresiz Almanların yanında yer almak durumunda kaldı ya da bırakıldı. Çünkü İngiltere, Fransa ve Rusya’nın gizlice yaptıkları anlaşmalarda Osmanlıyı paylaşmışlardı. Bu anlaşma daha sonra Ruslar tarafından açığa vuruldu. I. Dünya savaşı’na girilmesi özellikle de Almanların yanında yer alınması kaçınılmaz gibi bir durumdu. Osmanlı’nın savaş dışı kalması olanaksızdır ki o günkü koşullar buna zorlamaktaydı. Dolaysıyla, Osmanlı savaşa girmemezlik yapma hakkına sahip değildi. Eninde sonunda bir biçimde savaşa sokacaklardı. Bu durum Almanların yanında yer almakla gerçekleşti.
Ne yazık ki, Osmanlı I.Dünya Savaşı’ndan parçalanarak ve toprakları işgale uğrayarak çıktı. I.Dünya Savaşı sonrası Osmanlı’dan sadece bir enkaz kaldı. Bu enkazı da temizlemek Mustafa Kemal Paşa’ya düştü.
I.Dünya Savaşı sonrası verilen Kurtuluş Savaşı ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde Çanakkale utkusu yatar. Bu bağlamda da Çanakkale Savaşları daha sonra ülkemiz için en büyük kurtarıcılık rolü oynamıştır. Suriye, Trablusgarp ve Çanakkale Savaşları’yla tarihin sayfalarına adını yazdıran Mustafa Kemal, ülkemizin kurtarılmasında en önemli kişi ve başkomutandır.
Bugün Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ruhuna, direnişine gereksinmemiz vardır. Ülkemiz içerisinden çıkılmaz bir bataklığa sürüklenmiştir. Dışpolitika iflas etmiş, içeride adı doğru dürüst adı konulmayan bir ekonomik kaos ortamı yaşanmaktadır.
Çanakkale Utkusu’nun 107’nci yıldönümü tüm yurtseverlere kutlu olsun...