İSVEÇ POSTASI
Bugün ”Basın Özgürlüğü” en çok tartışılan konuların başında geliyor. Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, basının hiç de özgür olmadığını görüyoruz. Dünya genelinde bir elin parmak sayısını bile bulamayan ve basını büyük ölçüde özgür olan ülkesi sayısının olması oldukça düşündürücüdür.
Basın özgürlüğü demokrasilerin vazgeçilmez, olmazsa olmaz ilkeleridendir. Bu nedenle basına, ”Dördüncü güç” denmiştir. İktidarlar bağımsız basın ve gazeteciler eliyle kontrol edilir. Doğruları ya da yanlışları ortaya dökülerek eleştirel bakış açıları bağlamında yorumlar yapılılır. Basına sansür uygulamak, gazetecileri susturmak sadece ”dikta rejimleri”ne uygun bir yöntemdir.
TV4’ün sabah haberlerinde 3 Mayıs Dünya Basın Günü konusunda 28 ülkede gazete ve gazeteciler için koşulların çok kötü olduğu açıklanıyordu. Dünya haritasını 5 renk olarak boyamışlardı.
- Yeşil: Durum iyi
- Sarı: Normal
- Turuncu: Kabul edilebilir
- Kırmızı: Kötü
- Koyu kırmızı: Çok kötü
Türkiye basın özgürlüğü konusunda kırmızı renkle boyanmış yani durumun kötü olduğu belirtiliyor. Türkiye’de iktidarın basının üzerinde sıkı bir sansür uyguladığı ve özellikle muhalif gazete, tv ve gazeteciler üzerinde iktidar sopasını salladığı biliniyor.
Basın özgürlüğü kategorisinde ilk beş sırayı İskandinavya ülkeleri alıyor. Sırasıyla Norveç, Danimarka, İsveç, İzlanda ve Finlandiya başı çekiyor. En kötü beş ülke ise; Myanmar (176), Türkmenistan (177), İran (178), Eritya (179) ve Kuzey Kore (180) yer alıyor.