İSVEÇ POSTASI
Mustafa Kemal Paşa’nın 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başlayan vatan savunması 26 Ağustos’tan son darbe felsefesiyle 9 Eylül’de amacına ulaşarak bir mucize gerçekleştirilmiştir. 30 Ağustos Zafer Bayramı; Türk Ulusunu emperyalist çizmelerden kurtaran şanlı zaferlerindendir.
Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Savaşı’ndan sonra neden saldırıya geçmiyoruz diye mecliste kendisini eleştirenlere karşı zaman uygun değil diyerek rahatlatmaya çalışırken diğer yandan hazırlıklarına başlamıştı. O’na göre; “Düşmana saldırmak için verilen kesin kararı uygulamadan önce üç unsurun -milletin desteği, Meclis’in kararlılığı, ordunun hazırlığı- yeterli düzeyde hazırlığının tamamlanması zorunludur.” İşte, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın bu dehası, öngörüsü kesin utkuyu getirecektir.
Mustafa Kemal Paşa: ”Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh da bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz” diyerek vatanı kurtarmış ve Cumhuriyeti kurarak bu güzel vatanı Türklüğe ve Türk gençlerine armağan etmiştir.
Kurtuluş Savaşında cephane taşıyan fedakar kadınlarımız
1919’da Erzurum ve Sivas Kongreleri, 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve bir yandan emperyalist güçlerle savaşırken diğer yandan iç isyanlar, ayaklanmalar ve padişah Vahidettin’in Hilafet Ordusu’na karşı verilen mücadele tarihimizin acıklı sayfalarını oluşturur. Tahtını korumak uğruna emperyalistlerle işbirliği yapan Vahidettin’in yanı sıra gazeteci Ali Kemal’lar, Şeyhülislam ve İskilipli Arif hoca gibi vatan haini dinci yobazlara karşı da sıkı mücadele verilmiştir.
Atatürk zaferden iki yıl sonra, 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da yaptığı konuşmasında şöyle demiştir:
“30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur; ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Bu muazzam zaferin en büyük amili de, Türk milletinin kayıtsız şartsız hâkimiyetini eline almış olmasıdır.”
Mustafa Kemal Paşa her yokluğa ve yoksulluğa karşın yılmamış, umudunu yitirmemiş, izlediği akıllı siyasetiyle her şeyin üstesinden gelmesini bilmiştir. Bu nedenle tarihin yazdığı ender liderlerden birisidir.
Bu Büyük Utku: İnönü’de, Sakarya’da, Afyon’da, Dumlupınar’da, Aydın’da, Antep’te ve Maraş’ta vurulup düşen ve toprağın altındaki ulu köklerimiz olan ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAA-İ HUKUK şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere armağanıdır! Işıklar içinde uyusunlar…
30 AĞUSTOS 1922 UTKUSU 102. YILI KUTLU OLSUN...