İSVEÇ POSTASI / ÇANAKKALE

Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’nda Almanların yanında yer olan her yönüyle zayıflamış, hazinesinde parası kalmamış ve Alman yardımına muhtaç bir durumdaydı. Alman İmparatorluğu hem maddi hem de askeri olarak Osmanlı’ya yardım sözü verdi. Alman subaylarının rütbeleri yükseltilerek askeri birliklerin başına getirildi.

Sofya’da askeri ateşe olarak görev yapan Mustafa Kemal, bu pasif görevden aktif göreve verilmesini ve cepheye gönderilmesini ister. Önce Tekirdağ’da mevcut olmayan bir askeri birliğe atanır ama, bunu kabullenemez. Yazışmalar sonucunda Çanakkale’ye savaş alanına gönderilir. O sırada Çanakkale’de tek sorumlu olarak görev yapan Liman von Sanders vardır.

Mustafa Kemal, Çanakkale’de üstlendiği görevleri tek tek başarıyla yerine getirerek emperyal güçlerin (İngilizler, Fransızlar) hem Çanakkale Boğazı’nı hem de Gelibolu üzerinde İstanbul’a ulaşmalarının önünü kesmiştir. İngiliz ve Fransızlar başkent İstanbul’u işgal ederek Osmanlı’yı savaş dışı bırak niyetlerindedir.

Mustafa Kemal, Anafartalar, Conkbayırı, Kanlısırt savaşlarında düşman güçlerine adım attırmamış, geri püskürtmüştür. Bir komutan olarak ön saflarda savaşırken bir şarapnel parçası gögüsüne isbet etmiş, saati parçalanmış kendisi yaralanmıştır ama, geri adım atmamıştır. Askerlerine, “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen dünyada tek komutandır...

Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu Başkanı Jale Özer, Çanakkale’de yaptığı konuşmasının metni:

ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 110. YILINDA ATATÜRK VE BAĞIMSIZLIK RUHU

Çanakkale, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık ruhunu ve direniş azmini tüm dünyaya ilan ettiği bir dönüm noktasıdır. Türk milletinin imkânsızlıklar içinde gösterdiği destansı direniş, Kurtuluş Savaşı’na ve Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolu açmıştır.

Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşları’ndaki Arıburnu, Anafartalar ve Conk Bayırı’ndaki üstün başarısıyla tarih sahnesinde yer alması, birkaç sene sonra başlayacak olan Milli Mücadele’de gerek ordudaki komutanların gerekse halkın ona inanarak ve tüm gücüyle yanında yer alarak vatanın kurtuluşu için onu önder olarak görmesine neden olmuştur. Bunun için Çanakkale bir önsözdür; Milli Mücadele’nin başlaması için Türk halkının bir dirilişidir.

Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale’de sadece bir savaş kazanmamış, aynı zamanda milletine liderlik edecek büyük bir vizyonun temellerini atmıştır. “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir!”emrini vererek  askeri dehasını ve vatan sevgisini ortaya koymuş, bu büyük zaferin mimarı olmuştur.

Ancak bugün, bazı kesimler Çanakkale'yi Mustafa Kemalsiz anmaya, tarihimizin gerçeklerini çarpıtmaya çalışmaktadır. Oysa, Winston Churchill’in bile kabul ettiği gibi, Çanakkale Zaferi, Atatürk'ün askeri dehası olmadan mümkün olamazdı.

Bir asır önce Çanakkale'de yaşananlardan tüm dünya devletlerinin, özellikle büyük güçlerin öğreneceği, öğrenmesi gereken çok şey var. Savaşın en kanlı cephelerinden biri olan Çanakkale’de Atatürk’ün askeri dehası, stratejik öngörüsü ve milletine olan inancı, tarihin akışını değiştirmiştir. Ancak onun büyüklüğü sadece kazandığı zaferlerle değil, savaş sonrasında insanlığa bıraktığı "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle de ölçülmelidir.

Dünyanın dört bir yanında yaşayan biz Atatürkçüler olarak; Çanakkale mucizesinin kahramanı Atatürk’ün, ömrünün büyük kısmı savaş alanlarında geçmiş bir komutanın, tüm insanlık için BARIŞ idealini tüm dünyaya tanıtmayı en büyük amacımız olarak görüyoruz. Çünkü bizler biliyoruz ki Çanakkale, sadece bir savaş alanı değil, barışın ve insanlığın da sembolüdür.

Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu olarak, Çanakkale ruhunun unutturulmasına asla izin vermeyeceğiz!

• Tarihimize sahip çıkacağız. Gerçekleri çarpıtma girişimlerine karşı, Çanakkale'nin Atatürk’süz anlatılamayacağını her fırsatta vurgulayacağız.
• Bağımsızlık ve egemenlik bilincini koruyacağız. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden her türlü bölücü ve gerici girişime karşı Çanakkale ruhuyla mücadele edeceğiz.
• Genç nesillere aktaracağız. Çanakkale’nin yalnızca geçmişin değil, geleceğimizin de teminatı olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.

Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünde, şanlı ecdadımızı ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.

Çanakkale ruhu, bağımsız ve çağdaş Türkiye için yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

Ne Mutlu Türküm Diyene!

                                                        Tura katılanlar toplu halde