İSVEÇ POSTASI
2 Temmuz 1993 Sivas Katliâmı’nın bu yıl 32’nci yılı... 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta düzenlenen ”Pir Sultan Abdal Kültür Şenliği”ne aralarında şair, yazar, sanatçı, halk oyunları ekipleri ve binlerce insan katıldı. Şenlik güzel bir ortamda başladı ama günlerce Sivas’ta sürdürülen kara propaganda sonucu dinci ve ırkçı gruplar etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne taşlı sopalı saldırdılar. Polis tarafından büyümeden zor kullanılarak önlendi, protestocular oradan uzaklaştırıldı.
Dönemin Sivas Valisi’nin davetlisi olarak ünlü yazarımız Aziz Nesin’de Sivas’ta bulunuyordu. Göstericiler bu kez Hükümet Meydanı’na geldiler. Hükümet Konağı’na önünde sloganlar atarak taşlamaya başladılar. Sivas’a gelen kültür insanları, halk oyunları ekipleri kaldıkları Madımak Oteli’ne sığındılar.
Dinci-ırkçı karışımı yobaz güruh otelin önünde toplanmaya başladılar. Vali’nin hükümetten ve bölge askeri komutanlığı’ndan yardım talepleri sonuçsuz kaldı. Bir avuç güvenlik güçleri gözleri kararmış, katliamcı kalabalığı önlemede güçlük çekiyordu. Her daika otelin önündeki kalabalık arttı. Oteli taşlamaya, sloganlar atmaya devam ediyorlardı. Kalabalığın arasından birileri ”oteli yakın” diye bağırmaya başladı. İşte ondan sonrası 33 kültür insana ve iki otel çalışanının yaşamına mal oldu.
Olaylardan sonra dönemin Başbakanı Tansu Çiller utanç belgesi olarak şu sözleri sarf etti: ”Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir!..”
Cumhurbaşkanı Demirel ise olayı sıradan görerek; ” Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasını” biçiminde yorumluyarak: ” Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır” ifade etmiştir.
Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin’i hedef göstererek: “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” sözlerini sarf etmiştir.
Olaylar başından sonuna kadar yalanlar üzerine kurgulanmıştır. Yetkililer şenlikten haftalar önce yapılan kara propaganda ve çalışmaları görmemezlikten gelmişlerdir. İçişleri Bakanı Gazioğlu sözlerini hep yalanlar üzerinden kurmuşur. Dolaysıyla iktidarın umursamazlığığın sonucu olarak en küçüğü 17 yaşında olan 33 kültür insanımızın ve 2 otel çalışanının canlarına mal olmuştur.
Aleviler inançlarından dolayı Osmanlının katı sunni anlayışı nedeniyle yüzyıllardır baskılara, zulümlere, ölümlere maruz kalmışlar, binlerce Alevi katledilmiştir. Bunun yansımaları 1970’li yıllardan itibaren dinci ve milliyetçi (ırkçı) gruplar tarafından devam ettirilmiştir. Bugünde olumsuzluklar sürmektedir.
Sivas Katliâmı’nda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Ruhları şâd olsun!..
