İSVEÇ POSTASI
FETÖ sızmadı, tercih edildi...
Naim Babüroğlu
“Türk çocuğu doğuştan askerdir” özdeyişi, tarihten gelen gerçeğe dayanır.
Bu yüzden, Türk Milleti Türk Ordusu’na güvenir ve onu bir parçası olarak kabul ederdi.
★★★
Atatürk:
“Ordu, milletin bir parçasıdır.”
“Ordumuz, Türk Birliğinin, Türk Kudret ve Kabiliyetinin, Türk Vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir” diyerek, ordu ile milleti bir tutar.
★★★
Mustafa Kemal, ordunun siyasetin dışında tutulması gerektiği ilkesini her fırsatta vurguladı ve uyguladı.
★★★
2008’lere gelindiğinde...
Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi kumpas davaları, Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in eserlerinin yerle bir edilmesini hedefleyen birer darbeydi.
Belliydi...
★★★
Atatürk’e ve Cumhuriyete bağlı iyi yetişmiş, seçkin personeli, “hukuksuz” olduğu aşikâr olan bu kumpasta savunamadınız.
Ah, komutanım ah!
★★★
Liyakatle, belli yerlere gelenlerin; vatana, millete bağlı subayların tasfiye edilmesine ses çıkarmadınız.
Yetkinizin sınırları içinde ve hukuk çerçevesinde, gereken tepkiyi göstermediniz.
1907’de kurulan Fenerbahçe Kulübü’nün gösterdiği direnci bile örnek almadınız.
Mete Han’ın, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmadınız.
Ah, komutanım ah!
★★★
Yüzyılın en büyük hukuksuzlukların yaşandığı düzmece davada...
Silah Arkadaşlığını, Orduya Sadakati, Adaleti, “kasaptaki ete ve soğana” kurban ettiniz.
★★★
“Türkiye bağırsaklarını temizliyor...” diyenlerle, aynı çizgide yer aldınız.
“Askerlik Andı”nı yok saydınız.
Ah, komutanım ah!
★★★
Kumpas davaları mağdurları, yazdıklarıyla ve sözleriyle size FETÖ’cülerin isimlerinin verdi.
Çığlıklarını duymadınız!
★★★
“Askerlik Andı”na bağlı subayların verdiği FETÖ’cü isimleri, belge eksikliği gerekçesiyle elinizin tersiyle ittiniz.
Fakat...
Kumpas davalarında, suçsuz oldukları ortaya çıkan vatansever general/amiralleri, 2012 ve 2014’te emekli etmekten çekinmediniz.
Bahtiyar mısınız?..
Makalenin devamını okumak için linki tıklayınız:
