İSVEÇ POSTASI
Son yıllarda, giderek daha fazla ülke ’1915'te Ermenileri Olayları’nı haksız bir biçimde soykırım olarak kabul etmeyi seçti. Ancak İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde 24 Nisan günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada olay "toplu taciz" olarak nitelendirdi. Bu durum kendi partisi içindeki bazı milletvekilleri hem de diğer bazı siyasi partiler tarafından eleştirtirildi.
24 Nisan Cumartesi günü Ann Linde olaya ilişkin bir tweet attı ve ardından bunu "toplu taciz" olarak nitelendirdi. Dışişleri Bakanı, eleştirilere ilişkin TT'ye verdiği demeçte, "Birinci Dünya Savaşı sırasında parçalanan Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeni halkına ve diğer azınlıklara karşı korkunç katliamlar yapıldığına dair hiçbir şüphe olmadığını" söyledi, ancak soykırım kelimesini kullanmadı.
İsveç’in muhafazakar ağırlıklı Dagens Nyheter (DN) gazetesi Başbakan Stefan Löfven'e hükümetin neden Ermeni katliamlarını soykırım olarak tanımadığını konusunda bir soru yöneltti. Başbakan Stefan Löfven bu soruya; ”Bunun çok karmaşık (çetrefilli) bir konu olduğu gerçeğine saygı duymalısınız. Anayasal, cezai ve politik etkileri olabilir. Bu yönler dikkate alınmalıdır. Çok az hükümet, tam da bu nedenlerle bu kararı verdi. Bunu çok yakından takip ediyoruz ama çok karmaşık bir tarihsel olaydır” dedi.
Gazete devamla, ”Bununla birlikte, Sosyal Demokratların olayları soykırım olarak tanımak için kongre kararı zaten var” görüşünü dillendirdi. Başbakan; ”Bu yüzden geçen dönem bir soruşturma açtık. Bu soruşturmanın bunun çok karmaşık olduğunu ortaya çıkardı” ifadelerini kullanıyor.
Peşin hükümlü ’soykırım’ savunucusu uluslararası ceza hukuku fahri profesörü Ove Bring, Başbakan Stefan Löfven için, ”ne tür cezai ve anayasal sonuçlardan bahsediyor, anlamıyorum” diyor. Ayrıca Bring, ”Stefan Löfven, pozisyonun tarihsel bir olay olduğunu düşünebileceğini” değinerek; ”Öyleyse bu geçmişe bakıldığında Türkiye ile ilişkilerde siyasi sonuçları olabileceğinden başka bir etkisi olmayan ahlaki ve siyasi bir tartışmadır” yorumunu yapıyor.