İSVEÇ POSTASI
Göteborg’un Pustervik bölgesinde Başbakan Ulf Kristersson ile Maliye Bakanı Elisabeth Svantesson için düzenlenen meydanda açık soru oturumu sırasında protesto edildiler. Filistin göstericilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve Başbakana çok sayıda kişinin "Yazıklar olsun size", "Ellerinizde kan var" ve "Soykırımı destekliyorsunuz" sloganları attıkları duyuldu.
Ulf Kristersson daha sonra İsveç ve AB'nin terör örgütü Hamas'ı kınama konusunda birlik olduğunu ifade etti, bu da yuhalamalarla karşılandı. Ulf Kristersson, Facebook’taki hesabından olayla ilgili yorum yaptı. Başbakan daha önce de benzer toplantılarda sözünün kesildiğini yazıyor. Bu, yaz öncesi Malmö'deki son toplantıda iklim aktivistlerinin eleştirilerin yüksek sesle dile getirmesiyle gerçekleşti.
Filistin'i destekleyen göstericiler
Başbakan, salı gecesi toplantıya gelen bir grubun soru sormaya gelenlere "saygı göstermeyi reddettiğini" söyledi. "Siyasi sabotajcıların" kendileriyle aynı fikirde olmayan herkesi susturmak için orada olduklarına inandığını belirtiyor. Ulf Kristersson, "İnsanların ciddi bir siyasi konuşma yapma olasılığını ortadan kaldırmak için demokratik siyasi toplantılara katılması kesinlikle kabul edilemez" diye yazıyor.
Başbakan ayrıca, sahadaki insanların bir terör örgütü olan Hamas'ın kınanmasını yuhalamalarını da eleştiriyor ve İsveç'in "tüm dünyadaki çatışmalara sahne olacak bir aşamaya dönüşemeyeceğine" inanıyor. Ulf Kristersson devamla, "Ve oradaki savaşın burada terör romantizmine ve antisemitizme yol açmasını asla kabul etmeyeceğim. Orta Doğu'daki çatışmalar ile İsveç'teki siyasi anlaşmazlıkları nasıl çözdüğümüz arasında ayrım yapamayan veya yapmak istemeyenlerin, konuşma ortamımızı zehirlemesine izin verilmemelidir" diyor.
Maliye Bakanı Elisabeth Svantesson da bu geceki soru-cevap oturumuna Twettir (X)'teki çeşitli gönderilerinde yorum yaptı. Maliye Bakanı şöyle yazıyor: "Toplantıya gerçek sorularla gelenlere çoğu kez seslerini duyurma fırsatı verilmedi ve Ulf ve ben çoğu kez soruları yanıtlayamadık. İsveç'te farklı görüşlere sahip olmak mümkün olmalı. Açık bir toplantıda farklı görüşlerin sunulması mümkün olmalıdır. Ancak nefret dolu sözler bağırmak ve politikacılar ile seçmenler arasındaki açık demokratik toplantıyı yok etmek için her şeyi yapmak kesinlikle kabul edilemez."