DEVRİM ŞEHİDİ ASTEĞMEN KUBİLAY’I SAYGIYLA ANIYORUZ

23 Aralık 1930 yılında İzmir Menemen’de gerici (mürteci) yobazlarca boğazı kesilerek öldürülen 24 yaşındaki Asteğmen öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı ve bekçiler Hasan ile Şevki’nin ölümlerinin 94. yılında sevgi, özlem ve saygıyla anıyoruz.

DEVRİM ŞEHİDİ ASTEĞMEN KUBİLAY’I SAYGIYLA ANIYORUZ
DEVRİM ŞEHİDİ ASTEĞMEN KUBİLAY’I SAYGIYLA ANIYORUZ Admin
Bu içerik 238 kez okundu.

İSVEÇ POSTASI

23 Aralık 1930 gününün sabah saatlerinde yobazların başlattığı kışkırtma ve kalkışma eylemini bastırmak için komutanından emir alan asteğmen Mustafa Kubilay, emrindeki askeri müfreze ile yobazların bulunduğu yere gider. Askerlerinde gerçek mermiler yoktur. Kurusıkı denilen fişekler vardır. Dinci yobazlara eylemlerine son vermelerin söyler ya da söylemeye çalışır. Yobazlar dinlemeyerek saldırıya geçerler.

Bunun üzerine askerlerine korkutmak için ateş emrini verir. Patlayan silahlardan kendilerine birşey olmadığını anlayan yobazlar, ”Bize kurşun işlemez” diye haykırmaya başlarlar. Az sayı da askeri olan asteğmen Kubilay kaçmaya çalışır, yakındaki cami avlusunda yakalanarak kör bağ bıçağıyla boğazı kesilerek hunharca katledilir. Kubilay’ın yanı sıra yardıma gelen iki bekçi Hasan ve Şevki de öldürülür.

Tarikatların yasaklanmasından sonra arka plana çekilerek gizlenmeye çalışmışlar ve faaliyetlerine devam etmişlerdir. Bugün ülkemizi bir örümcek ağı gibi saran tarikatlar ve uzantılarının kökleri Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlıya dayanır.

Kubilay'ın başını kesen Derviş Mehmed takımının Nakşi şeyhi Erbilli Esad Efendinin İstanbul/ Erenköy köşkünde 15 gün kalmış ve oradan üç beş müridiyle Menemen’e gelmiştir. Sabah erken saatlerde camiye gelerek namaz kılar. Namazdan sonra, Derviş Mehmet, kendini Mehdi olarak tanıtır. Dini korumaya geldiğini, 70 bin kişilik halife ordusunun da yolda olduğunu cemaate söyler. Camiden yeşil bayrağını almış. Sokaklarda dolaşarak halkı ”Cumhuriyet” yönetimine karşı ayaklanmaya davet etmeye başlamıştır. Halk, sokak ve meydanlarda toplanmaya ve kimileri de alkışlamaya başlar.

Derviş Mehmed, cumhuriyeti ve yöneticilerini dinsizlikle suçlayarak; ”Şeriat istiyoruz” diye naralar atar. Halka, “Ey Müslümanlar! Ne duruyorsunuz? Halife Abdülmecit sınıra geldi, yeşil bayrak çıktı. Gelin altında toplanın, şeriat isteyelim! Şapka giyenler kâfirdir! Yakında fes giyilecek!” şeklinde, nutuklar atar.

                          Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay öğrencileriyle sağ başta okla işaretli...

                         Asteğmen öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, eşi Fatma Vedide ve oğlu Vedat
Bugün sokaklarımızda zaman zaman ellerinde yeşil bayraklarla şeriat özlemini açıkça dile getiren topluluklara devletin seyirci kalması gibi o zamanın Menemen halkı da Derviş Mehmed’e seyirci kalmıştır. Olay öğrenen Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk büyük bir üzüntü içerisinde tepkisini o an; İbret için, halkın boşaltılarak Menemen ilçesinin yıkılmasını emreder. Fakat öfkesi yatışınca emrinde ısrarcı olmaz.

Mustafa Kemal Atatürk, çok üzgündür. 28 Aralık 1930’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şu başsağlığı mesajını gönderir: “Kubilay Bey’in şehit edilmesinde, gericilerin gösterdiği vahşilik karşısında Menemen’deki halktan bazılarının alkışla onaylamaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanseverler için utanılacak bir olaydır... Yedek Subayın uğradığı saldırıyı, millet bizzat Cumhuriyet’e karşı bir öldürme girişimi olarak kabul etmiştir...”

Olaydan sonra kurulan Korgeneral Mustafa Muğlalı başkanlığında Divan-ı Harbi Örfi de isyancılar yargılanmıştır. Menemen isyanı sebebiyle “1924 Anayasası’nı zorla değiştirmeye girişenler”, “1924 Anayasası’nı zorla değiştirmeye girişenlere yardım edenler”, “Giritli Mehmet’in mehdilik ve isyan için harekete geçtiğini bildikleri halde yetkili birimleri haberdar etmeyenler” ve “tekkelerin kapatılmasından sonra tarikat ayinleri yapanlar” olmak üzere dört grupta toplam 105 kişi yargılanmıştır.

Bunlardan 37’si hakkında idam kararı verilmiştir: Fakat 6’sının cezası 65 yaş üzerinde oldukları için 24 yıl hapis cezasına çevrilmiştir. Yargılanma sürecinde 1 kişi hayatını kaybetmiştir. 2 kişinin cezası da TBMM Adliye Encümeni tarafından 2 yıl hapis cezasına çevrilmiştir. Geri kalan 28 kişinin cezası ise infaz edilmiştir. İnfazlar özellikle halkın görebileceği yerlerde yapılmıştır. Diğer 68 sanığın bir kısmı değişik oranlarda hapis cezası alırken; bir kısmı da beraat etmiştir.

Bugün bu olayın üzerinden geçen uzun bir zaman diliminde basına yansıyan haberler ders alınmadığını göstermektedir. Kubilay’ın Aydın’ın Efeler ilçesindeki büstüne kimliği belirsiz kişi ve kişilerce saldırı gerçekleştirilmiştir.

Yine Menemen’de mezarı bulunan Erbilli Şeyh Esad’ın mezarı 2017 yılında türbeye dönüştürülmüş, Şubat 2024’e geldiğimizd ise,  İlkokul öğrencileri, ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) Projesi kapsamında Şeyh Esad’ın türbesine ziyarete götürülmüştür.

Bu tür eylemler, cumhuriyet ve değerlerine aynı zamanda da şimdiye kadar cumhuriyet için canı verenlere bir ihanettir.

Asteğmen öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı ve bekçiler Hasan ile Şevki’yi ölümlerinin 94. yılında sevgi, özlem ve saygıyla anıyoruz.

Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay Bekçi Hasan Bekçi Şevki Menemen Olayı Şeriat İzmir Nakşibendi Tarikatı Erbilli Esad Efendi
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
BUGÜN 5 ARALIK TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASININ 90. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
BUGÜN 5 ARALIK TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASININ 90. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VEFATININ 86. YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANIYORUZ
ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VEFATININ 86. YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANIYORUZ