İSVEÇ POSTASI
Komünist Osman Belgesel filmini hem senaristliğini hem de yönetmenliğini gazeteci ve Uğur Dündar’ın ‘Arena Programı’nda televizyoncu olan Gökmen Ulu yapmıştır.
Osman Özgüven 1944 yılında Dikili’de doğmuş, Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. İlk önceleri işyeri açarak mesleğini yürüten Osman Özgüven 1984 yılında SODEP’ten, belediye başkanı seçilince işyerini görevimle bağdaşmaz diyerek kapatmıştır. Sırasıyla 1989 yılında SHP’den, 2004 ve 2009 yıllarında CHP’den seçilmiştir. 1996 yılında CHP İzmir İl Başkanlığı yapmıştır.
Osman Özgüven Dikili’nin bir çocuğu olarak halkı ve yöreyi çok iyi tanımaktadır. Ben kendimden öncekilerden farklı bir belediye başkanı olacağım savıyla işe başlayayarak, belediyeyi kısa sürede ayakları üzerinde duran bir konuma getirmiştir. Makam arabası yerine kendisine ait mobileti kullanmıştır.
Türkiye belediyecilik tarihi incelenip araştırıldığı zaman Osman Özgüven’in yaptığı ve ortaya koyduğu çalışmalar, projeler ve halkla iç içeliğyle, halkın her zaman yanında olması ve katılımcı, paylaşımcı bir yol izlemesiyle, halkın ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak çözümler araması ve üretmesiyle ilk sırada yer alan bir kişliğe sahip olan bir belediye başkanı olarak belediyecilik tarihine geçmiştir. Dikili halkına karşı ayrımcılık yapmamış, ne bir partiliyi ne bir yakının, akrabasını ne de komşusunu belediyede işe almamıştır. Liyakat usulüyle işleri yürütmüş ve belediyeyi ranta kapatmıştır.
Dikili'de sokakta öldürülen İsveç Başbakanı Olof Palme Parkı'nın açılışını yaparlarken
Halkın sağlık konusunda çektiği sıkıntıları ve önemli durumlarda binbir zorluklarla İzmir hastanelerine gitmelerine önüne geçerek Dikili’yi tam teşekküllü bir Sağlık Merkezi’ne kavuşturarak çözüm bulmuştur. Bu merkezdeki tüm işlemler ücretsiz yapılmış, ilaç alamayacak durumda olanların ilaç paralarını kendi maaşından karşılamıştır. Halka eğilimlerine, düşüncelerine göre muamele yapılmamış, insan gözüyle bakılarak sorunları çözülmüştür. Halkla olan çok iyi ilişkileri ve haksızlıklara karşı verdiği mücadeleler nedeniyle halk ona, “Komünist Osman” adını takmış ya da uygun görmüştür. Aslında ona yakışacak ad, “Halkçı Osman” olmalıydı.
1986 yılı askeri cuntanın gölgesinde yönetilen, baskıların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Osman Özgüven’de bu baskılardan ve iyi niyetli çalışmalarından dolayı kurtulamamıştır. Soruşturmalara uğramış, mahkeme kapılarını aşındırmıştır.
Dikili’nin su sorununu çözerek belli bir tonaja kadar bedava su tüketmelerinin önünü açmıştır. Halk eskiden kullandığı sudan daha az su kullanmaya başlamıştır. Bedava su dağıtımı gerekli kurumları rahatsız etmiştir. Sudan tasarruf sağladığı halde ‘Kamu malını zarara uğratma’dan hakkında soruşturma başlatılmış ve akabinde dava açılmıştır. Osman Özgüven’e göre su, “İnsanın en temel yaşam hakkıdır.”
Osman Özgüven’in siyasi yaşamını 12 Eylül sonrası kurulan SODEP, SHP, ve tekrar açılan CHP bünyesinde sürdürdü. Bu bağlamda hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Türkiye hem de dünyadaki sol kitlelerin saygı duyduğu önemli bir siyaset adamı olarak tanındı. Emek, demokrasi, barış mücadelesinin simge isimlerinden birisi oldu.
12 Eylül Darbe yönetiminin baskıcı rejimine karşı ilk örgütlü mücadele zeminini Dikili’de oluşturarak adını duyurdu ve tarihe geçen festivaller düzenledi. Bu festivallere Türkiye’nin hem sanat hem düşün dünyasından öne çıkan tüm insanları katıldı. Ege kıyısındaki Yunan adaları belediye başkanları katıldı.
1984 – 1994 ve 2004 – 2013 yılları arasında Dikili’deki dört dönem belediye başkanlığı görevinde yerel yönetimlerde devrim yaparak tarihe geçti. Sosyal belediyeciliğin ülkedeki en etkili uygulayıcısı oldu. Dikili çevresindeki pek çok ilçe belediye başkanları onu, “rol model” olarak benimsediler. Belgesel gösterimi nedeniyle Gökmen Ulu’yla birlikte Stockholm’a gelen eski Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç bu durumun en canlı örneği olduğunu söylüyor.
Türkiye ekoloji hareketinin öncüleri arasında yer aldı. İnsan hakları savunucusu olan Osman Özgüven’in en önemli somut başarılarından biri de Türkiye ve Yunanistan halkları arasında on yıllarca ilişkilerin kopuk kalmasından sonra, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle Ege’deki dostluk kapısını açan önder olmasıydı. Midilli Belediye Başkanı Osman için, “Benim kardeşimdir” tanımlaması yapması onun kişiliğini ortaya koyan önemli bir ip ucudur.
Osman Özgüven İsveç'te yaşayan kardeşi Sedat Özgüven ile birlikte Nazım Hikmet Parkı'nda ve arka planda Nazım heykeli
Osman Özgüven CHP’de gördüğü hatalı durumları özellikle de belediye başkanlarının belirlenmesindeki yanlışlıklara dikkat çekerek CHP’den istifa etmiştir. İstifasında; “Sadece Dikili’de değil, yurt genelinde anti-demokratik biçimde yanlış belediye başkan adayları belirlenerek halkla inatlaşılması en büyük hatalardan biri olmuştur” derken devamla, “Partimizin karar mekanizmalarını istila edenler, yurttaşlarımızın gönlünü kıran, seçmene saygı duymayan yanlış kararlar vermişler, CHP’deki çürümüşlük ayyuka çıkmıştır” ifadelerine yer vermiştir.
CHP İsveç Birliği Başkanı Hakan Güner, yapımcı Gökmen Ulu ve eski Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç
Belgeselin sonunda CHP İsveç Birliği Başkanı Hakan Güner söyleşi bölümünü yöneterek yapımcı Gökmen Ulu ve eski Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ile izleyicilerin sorularının da yanıtlandığı kısa bir söyleşi gerçekleştirildi.
Belgesel yapımcısı Gökmen Ulu’yu bu güzel olduğu kadar anlamlı olan belgeselinden dolayı kutluyoruz. Bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyoruz.