İSVEÇ POSTASI
Lozan gerçekten hezimet mi?
Naim Babüroğlu
Naim Babüroğlu, imzalanmasının 102. yıl dönümünde Lozan Antlaşması’nın ayrıntılarını yazdı
‘Yeni bir tarih yazma görevi alanlar’, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi Lozan Antlaşması’na ‘hezimet’ derler. Oysa ‘Lozan Antlaşması’ siyasi tarihe geçen muhteşem bir diplomatik başarıdır
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI…
30 Ekim 1918...
Osmanlı Devleti’ni tarihten silen Mondros Ateşkes Antlaşması...
Osmanlı Devleti’yle İtilaf devletlerinin temsilcisi İngiltere arasında, Yunanistan’ın Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda, Agamemnon zırhlısında imzalanır.
★★★
Agamemnon, M.Ö.1184’te Truva savaşında, Truva’yı istila eden Yunanlar’ın (Aka kuvvetleri) komutanının adıdır.
1915 Çanakkale Muharebelerinde, İngiliz donanmasının savaş gemilerinden birinin adı, yine Agamemnon’dur.
Osmanlı Devleti’ne son veren Antlaşma da, Truva Savaşı’ndan 3102 yıl sonra, yine Agamemnon adlı savaş gemisinde imzalanır.
İngilizler, sembole önem verir...
★★★
Padişah Vahdettin, Mondros Ateşkes Antlaşması görüşmeleri için, Denizcilik Bakanı Hüseyin Rauf Orbay başkanlığında üç kişilik heyet görevlendirir.
★★★
Osmanlı Heyeti, 27 Ekim 1918’de İstanbul’a şu telgrafı çeker:
“Bu antlaşma metnini bizim kabul etme imkânımız yok... İzin verin İstanbul’a dönelim.”
★★★
Telgrafa, 29 Ekim’de İstanbul’dan cevap gelir:
“Sultan VI. Mehmet Vahdettin’in talimatı:
Koşullar ne kadar ağır olursa olsun, bir an önce ateşkes anlaşmasını imzalayın...”
★★★
Çünkü, Vahdettin için Osmanlı Devleti değil, sadece Padişahlık ve Halifelik makamının korunması önemliydi.
★★★
Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918’de imzalanır.
İmzanın ardından, Rauf Bey ve İngiliz Amiral Calthorpe şampanya kadehlerini imza şerefine kaldırırlar.
620 yıllık Osmanlı Devleti’ni sonlandıran Antlaşma’nın şerefine...
★★★
Ateşkes Anlaşması, Türk kamuoyuna bir başarı olarak tanıtılır.
Osmanlı Mebûsan Meclisi, Anlaşma’yı oybirliğiyle onaylar.
Osmanlı PTT’si, bu antlaşma için anma pulları çıkarır.
★★★
MUSTAFA KEMAL’İN PROTESTOSU
Antlaşma, İstanbul’da zafer olarak kutlanırken, Mustafa Kemal Paşa Suriye cephesindedir.
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya telgraf çekerek, Antlaşma’yı protesto eder:
“Osmanlı devleti bu ateşkes ile kendini kayıtsız şartsız düşmanlara teslim etmekle kalmıyor; düşmanların memleketi istilası için onlara yardımcı olmayı da vaat etmiştir.”
Makalenin devamını okumak için linki tıklayınız: