İSVEÇ POSTASI
İsveç Azerbaycan Büyükelçiliği bve diyaspora Birliği ile Hocali Katliamı’nın 30.yıldönümünde fotoğraf sanatçısı Mikael Silkeberg ile gerçekleştirilen bir projeyle Şuşa’nın değişik yönlerden ve açılardan çektiği fotoğraflardan 30 tanesiyle Gallery Peppas’ta 11 Mart’a kadar sürecek bir fotoğraf sergisi açtı
Ermenistan’nın 30 yıl önce Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesini İşgali sırasında Hocali’de gerçekleştirdiği soykırım amaçlı katliamın anısına bu sergi açıldı. Sergi açılışını İsveç Azerbaycan Büyükelçisi Zaur Ahmadov yaptı.
Azerbaycan Büyükelçisi, diyaspora Bakanı, Mikael Silkeberg, Türkiye Büyükelçisi ve eşi, Diyaspora Birliği Bşk. İrade Söderberg
Fotoğrafçı Mikael Silkeberg bu proje gerçekleşmesine ilişkin görüşleri, “Benim için acıklı bir duygusal durum oldu. Anlaşmazlıkların ortaya çıkardığı yıkımlar ve tanınmış kişilerin yıkılan, kırılan heykellerini görmek korkunç birşey. Şusa halkı tarafından çok sıcak karşılandım. Konuksever İnsanlar, çok samimi ve içtenler. Bu durum ister istemez insanı gururlandırıyor. Çekimlerim sırasında hiçbir zorlukla karşılaşmadım” diyor.
Azerbaycan Büyükelçisi Zaur Ahmadov; “Azerbaycan diyasporası ilem ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz proje gereği fotoğraf sanatçısıyla birlikte bir heyet Azerbaycan’ın Ermeni işgalinden kurtarılan önemli kenti Şuşa’ya gittiler. Fotoğraf sanatçısı Şuşa’nın işgal sonrası halini fotoğraflamaya çalıştı. Bu sergi de bu durumun bir parçası olarak ortaya çıktı. Bu sergimiz aynı zamanda Hocali katliamının 30.yılına adanmıştır. Bu sergimiz ayrıca Azerbaycan topraklarının Ermeni işgalinden kurtulmasını da yansıtmaktadır. Bu aynı zamanda orada nefes alıp verme, yeniden uyanış gibi duyguları da yansıtmaktadır. Beni hem duygu duygulandırdı hem de gururlandırdı. Çünkü topraklarımızın tekrar anavatana katılması ve anavatanın bir parçası olması insanın duygu yoğunluğu yaşamasına neden oluyor” değerlendirmesini yaptı.
Sergiyi izlemeye gelen Azerbaycanlıların yüzlerinde hem acı hem de gurur vardı. Dağlık Karabağ Bölgesinin işgalden kurtarılarak anavatana katılması ve o topraklar üzerinde özgürce yürümek, havasını özgürce solumak düşüncesi yüzlerinde yansıyordu.