İSVEÇ POSTASI
1921 sevdası: Yüzyılın tuzağı
Naim Babüroğlu
TBMM’de bütçe görüşmeleri sürerken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Hamitoğulları terörist başı Öcalan’ın şu sözlerine dikkat çekti:
“Bu süreç, Kürtlerin, Cumhuriyet’e hukuk yoluyla katılmalarını sağlama sürecidir.”
Dikkat edin!..
“Hukuk yoluyla...”
★★★
Diğer Eş Genel Başkanı Bakırhan ise, konuşmasında başka bir noktayı öne çıkardı:
“Kürt meselesi eşit yurttaşlık, demokratik haklar, hukuk meselesidir... Cumhuriyet ilan edilmiş, ama eksik bırakılmıştır... Anayasada kimlikler üstü bir dil kullanabiliriz. Anadilde eğitimi güvence altına alabiliriz.”
Bir kez daha dikkat edin!..
“Hukuk meselesi... Eksik Cumhuriyet... Anadilde eğitim...”
★★★
Bakırhan, başka ne dedi?
1921 Anayasası’na vurgu yaptı.
Zaten PKK ve terörist başı Öcalan yıllardır, 1921 Anayasası’nı “ilham kaynağı” olarak gösteriyor.
★★★
Peki, iktidar partisi ne diyor?
8 Şubat 2021’de, dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, açıkça 1921 Anayasası’nın ruhuna gönderme yaptı.
Ve dedi ki:
“Bugün 1921 Anayasası’nın ruhuyla... Milletimizin iradesiyle, yeni Anayasa ile taçlanacağına olan inancımız tamdır.”
Dikkat edin!..
“1921 Anayasası’nın ruhuyla...”
★★★
2021’de, Siyasi İktidar’ın TBMM Grup Başkanvekili Cahit Özkan ne dedi?
“1921 Anayasası’na dayalı yeniden kuruluş anayasası yapacağız.”
★★★
Ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da, aynı noktaya işaret etti:
“1921 Anayasası’nda olduğu gibi, güçlü bir anayasa yapma imkânı...”
★★★
Peki...
1921 Anayasası’na duyulan bu sevdanın, gerçek nedeni ne?..
1921 Anayasası 10’uncu maddesinde, Türkiye’nin vilayetlere ayrıldığı yazılır.
Ancak, bu vilayetler ırka, dile, dine göre değil, coğrafi koşullara göre tanımlanmıştır.
Buna rağmen, PKK işte bu maddeden hareketle, yıllardır bir “özerklik” aldatmacasına sarılır.
İkinci Cumhuriyetçiler ve “ulus” devlet karşıtları da, bu noktada PKK’nın hedefine hizmet eder.
★★★
1921 Anayasası’na olan bu kara sevdanın, gerçek nedenlerine gelmeden önce...
Türkiye’nin Anayasa tarihine bakalım...
★★★
Anayasa, bir devletin yönetim biçimini ve gücünü nereden aldığını belirtir.
Yasama, yürütme, yargı güçlerinin nasıl kullanılacağını gösterir.
Anayasa, sınırları çizen bir çerçeve yasadır.
★★★
1808’de, Padişah İkinci Mahmut’la Âyanlar arasında “Sened-i İttifak” imzalanır.
“Sened-i İttifak”, Osmanlı’da anayasal sürecin ilk adımıdır.
Makalenin devamını okumak için linki tıklayınız:
