İSVEÇ POSTASI
Milletine Adanmış Bir Ömür…
1930’da, Romanya’nın Galati şehrinde dünyaya gelir. Galati; “Kale” anlamına gelip, kökeni Kuman Türkçesi’dir. Ailesi ise; 19. Yüzyılda Trabzon’dan gelerek, Tuna Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü yerde bulunan bir liman kenti olan Sulina’ya yerleşmiştir. O zaman Sulina, çoğunlukla Türklerin yaşadığı bir yerleşim bölgesidir.
Ağustos 1939’da, Sovyetler Birliği’nin bugün Moldova olarak adlandırılan Besarabya bölgesini işgal etmesi üzerine, babası tası tarağı toplar ve ailesi ile birlikte Türk Bayraklı bir yük gemisi ile kaçarak anavatan Türkiye’ye, İstanbul’a gelir.
MÜCADELEYİ SEÇER
İlk, Orta ve Lise öğretimini takiben, bugünkü adı Boğaziçi Üniversitesi olan Robert Kolej’e kabul edilir. Babasının 1951’de bir deniz kazasında yaşamını kaybetmesi üzerine, eğitimine ara verir ve ailesini destekler. Daha sonra tekrar okuluna döner ve 1953’de mezun olur.
Mezuniyetten sonra şirketini kurar, uluslararası ticarete başlar ve yaklaşık 50 yıl hem dünyayı gezer, hem de para kazanır. Daha sonra, yaşı ilerleyince işlerini tasfiye eder, keyfine keyif katacağına, balık tutup arkadaşlarına avcı hikayeleri anlatacağına, o yine zorlu bir mücadeleyi seçer.
TÜRKLER SOYKIRIM YAPTI MI?
Çocukluğunun geçtiği Arnavutköy’de, okul sıralarında ve iş hayatında çok fazla sayıda Ermeni ile ilişki kurmuş ve arkadaş olmuştur. Fakat; Ermeni iddiaları konusunda kafası karışmakta ve kuşku duymaktadır. Tarihe meraklıdır ve sonunda karar verir, 1915 olaylarının gerçek yüzünü araştıracaktır. Gerçekten ataları olan Türkler soykırım yaptı mı? Yoksa yargısız bir infaz mı söz konusuydu?
Gerçekleri öğrenmek için kolları sıvar. “Ermeni Soykırımı” iddiasında bulunan kitapları, makaleleri ve belgeleri tarar. Bu iddiaların tamamen yalan ve iftira olduğunu, büyük bir projenin bir parçası olduğunu görür. Bugüne kadar; 3’ü İngilizce olmak üzere, 5 kitap ve başvuru kaynağı yazmış ve hazırlamıştır.
BÜYÜKELÇİ MORGENTHAU
Bu değerli ve yurtsever insanımız; Şükrü Server Aya’dır. Ben de, beraber katıldığımız bir televizyon programında yakından tanıma onuruna eriştim. O günden beri arkadaşız, dostuz ve kendisini babam gibi severim!
Morgenthau; Kasım 1913-Şubat 1916 arasında, 26 aylık bir süreçte İstanbul Büyükelçisi olarak görev yapmış. Morgenthau’nun görev yaptığı dönem ile ilgili olarak, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticileri ile olan ilişkilerini, görüşlerini ve konuşmalarını, Ermeni tehciri ile ilgili olarak duyduklarını yazdığı “Büyükelçi Morgenthau’nun Anlatısı” adlı bir kitabı var.
BAŞKAN WILSON’UN ONAYI VAR!
Bu kitap Ermeniler tarafından; “Değeri paha biçilmez bir kaynak” olarak nitelendirilmektedir. Ermenilerin sözde soykırım iddialarının çok büyük bir kısmı, bu kitaba dayanmaktadır. Ama bu kitap; yalan, dolan ve iftiranın üstüne oturmaktadır. Morgenthau, İstanbul’da görev yaptığı süre içerisinde, şehrin 10 km dışına dahi çıkmamıştır. Kitap, tercümanları olan Arşak Şimavonyan ve Agop Andonyan’ın anlatılarına dayanmaktadır.
Büyükelçi ABD’ye döndükten sonra, Osmanlı’yı suçlayabilecek böyle bir kitap yazabileceğini Başkan Wilson’a söyler ve onayını alır. Kitabın yazarının kendisi olduğu da yalandır, biliyor musunuz? Kitap; Pulitzer ödüllü Burton J. Hendrick’e yazdırılmış ve karşılığında bugünkü değeri ile yaklaşık 1 milyon 300 bin ABD doları verilmiştir.
Yazının devamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız...