Stockholm Södertörn bölge polisinin suça maruz kalmış kişilerle ilgilenen bölümü şiddet gören ve tehdit edilen iki binin üzerinde kadının kayıtları bulunduğunu doğruluyor. Bunu şiddet ya da tehdit altında olan kadınların söyledikleriniyor kayıt edilmesi olarak görüyor.
İsveç Radyosu Ekot’un haberine göre kayıt işlemi on yıldır sürüyor ve iki binin üzerinde kadını ve akrabalarına ait çok önemli bilgileri içeriyor. Bu konuyla ilgili yirmiden fazla polis çalışmış. Fişlemenin içeriğine ilişkin bilgilerde “Şikayetçi uydurmaca ya da yutturmaca amacında, bana göre psikolojik sorunları var” ve “Şikayetçi çok özel, suçlu gösterilen kişi kurban gibi görülüyor” ifadelerine yer verilmiş.
Ekot’un ulştığı bilgilere göre fişleme çok iyi bir çalışma olarak yorumlanıyor, “çok iyi iş” olarak Güney Bölge polisinin (Skane Polisi) Çingeneleri fişlemesi gibi görülüyor. Ayrıca fişlemede çok yanlış bilgilerde işlenmiş durumda ve bunu fişlemeye maruz kalmış bir kadın, “Bunu nasıl yapabilirler? insan şok geçiriyor. Her zaman olduğu gibi oldukça aşağılayıcı” olarak yorumluyor ve sert tepki gösteriyor. Kadın bu konuya ilişkin bilgi almak istediği zaman böyle bir fişleme olayının olmadığı söyleniyor.
Medeni Kanun konusunda çalışan Dr. Ingrid Helmius polisin gizli metotları üzerinde araştırma yaparken polisin büyük tepkisiyle karşılaşmış. “İnsan suça maruz kalmış bazı kişi fişleyemez ve söz de onları koruyor pozisyonunda olamaz. Bu çok ilginç bir durum. Ayrıca da kanunla da oldukça çatışmalı bir yapısı var” yönünde görüşlerini açıklıyor.
Polis aynı zamanda kadınların akrabalarını, geldikleri ülkeleri, dinleri, etnik kökenleri, içki gibi kötü alışkanlıkları gibi konuları içerisine alıyor. Helmius, “Bu açık bir biçimde gösteriyor ki, fişlemede hiçbir sınır yoktur” diyor.
Kayıtların varlığını doğrulayan Södertörn polis şefi Christian Agdur, “Biz kayıt için izin aldık. Amacımız işleri kolaylaştırmak ve onlara yardımcı olmaktı” görüşünü savunuyor.
İsveç Postası