İSVEÇ POSTASI
Azerbaycan Federasyonu gerçekleştirdiği “Türk Dünyası’nda Kadın Yeri” konulu konferansta söz alan konuşmacılar konuya ilişkin değerlendirmeler yaptılar.
Konferansın sunucusu yazar Eluca Atalı son günlerde gerek dünyada gerekse Türkiye, Irak, Suriye ve Afganistan gibi ülkelerde kadına yönelik ortaya çıkan olumsuzluklar, kadınların öldürülmesini kınayarak, öldürülen kadınlar için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Saygı duruşundan sonra kısa bir konuşma yapan Azerbaycan Federasyonu Başkanı Settar Sevigin konunu çok hassas ve önemli olduğunu ve dünya nüfusu yarıdan fazlasını kadınların oluşturduğunu belirterek kadınların Türk Dünyası’nda büyük sorunlarla karşı karşı bulunduklarını ve dolaysıyla bugün burada konuşacak konuşmacıların bu konuyu ilişkin saptamalarını dile getireceklerini söyledi, konuşmacılara geldikleri için teşekkür etti. Sevigin içerisinde yaşadığımız İsveç’in bundan fazla değil yüz yıl önce kadınların durumun bugünle karşılaştırılamayacak kadar kötü olduğunu ama bugün İsveçli kadının konumunun erkekle aynı düzeyde bulunduğunu vurgulayarak Türk Dünyası’ndaki kadınların durumlarının pek parlak olmadığını ifade etti.
Seminerin sunucusu yazar Eluca Atalı
Azerbaycan Federasyonu Başkanı Settar Sevigin
Konfersanta görüşlerini, saptamalarını dile getiren kadınlar genellikle Türk Dünyası’ndaki erkek egemenliğinden yakındılar ve kadınların sosyal, politik ve işyaşamında yerlerini gerektiği ölçüde almadıklarını ve bunun önünde büyük engellerin bulunduğunu ifade etmeye çalıştılar. Konuşmacılar sık sık Atatürk Devrimleri’ne atıfta bulunarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın haklarını yüceltmeye çalıştığı ama Atatürkten sonra kadının yavaş yavaş toplumsal yaşamdan geri itildiğine vurgu yaptılar. Atatürk döneminin önemini vurguladılar.
Azerbaycan Federasyonu Kadın Kolu Başkanı Saadet Kerimi
İlk konuşmacı Azerbaycan Federasyonu Kadın Kolları Başkanı Saadet Kerimi Azerbaycan’daki kadınların durumunu ele alarak kadının toplumsal yaşamada durumunu değerlendirdi. İsveçli kadınları durumuna kısaca atıf yaparak “İsveç artık kadınlar üzerine araştırmalarını bir kenara bir bırakarak “Genus (kadın – erkek)” araştırmalarına yöneldi. Kadını tek başına bir varlık olarak görmüyor. Türk toplumlarında ise kadın ve erkek konusunda ele alınan terminoloji ve yüklenen anlamlar aynı değildir. Kadına biyolojik açıdan bakılmamalıdır. Kadın, insandır, anadır, yardır, bacıdır ve soydaştır. Bu nedenle kadına hep aynı gözle yani eşitlik gözüyle bakılmaldır” diyerek çeşitli açıklamalarda bulundu.
Irak Türkmeneli Federasyonu Kadın Kolu Başkanı Suham arslan
Irak Türkmeneli Federasyonu Kadınlar Kolu Başkanı Suham Arslan ise Türk toplumlarında kadına bakış açılarından yola çıkarak toplumun yarısından fazlasının kadın olduğunu ve onun da toplumda önemli rollere sahip olması gerektiğini vurgulayarak , kadın kimdir sorusunu sordu ve “Kadın demek sadece güzellik veye bir kadın gibi yaşamak da değil. Kadın, gerçek bir kadın olabilmektir. Tüm insanlar eşit bir biçimde dünyaya gelirler ve karşı cins olan erkeklerle aynı haklara sahiptirler. Bu nedenle toplumda eşitlik ve kendini geliştirme yetisini elde etmesi doğal hakkıdır. Bizim ülkemizde ayrımcılığın büyük çaplı ortada olması kadının konumunu kötüleştiriyor” diyerek görüşlerini dile getirdi.
Türkiye’deki kadınların konumu üzerine konuşan Deniz Gülsüm Taşkıran’ın sunumundan hiçbir şey anlaşılamadı. Ne demek istediğini tam olarak ortaya koyamayan konuşmacı daldan dala atlayarak sonunda “feminizm eşittir kadın özgürlüğü” söylemini gündemine oturttu.
Türkan Jafarzadeh
Dördüncü konuşmacı olan Türkan Jafarzadeh ise radikal bir söylem geliştirerek insanlığın tarihsel gelişimi içerisinde kadın erkek eşitliğini savundu. Türk toplumlarında İslamla birlikte kadının konumundaki değişimleri anlattı. Günümüzde kadın erkek dayanışmasının, eşit koşullar altında birlikte yaşamanın önemine değindi.
Son konuşmacı Efsane Sevigin, Türk toplumlarında kadının tarihsel dönemler içerisinde erkeğiyle birlikte üstlendiği görevlerden, sorumluluklardan yola çıkarak tarihsel bir perspektif sundu. Türklerin Müslüman olmalarından sonra kadının toplumsal konumundaki değişikleri ele aldı. Son olarak Atatürk’ün Türk kadına bakış açısını ve kadının sosyal yaşam içeisinde yerini alması konsunda verdiği mücadeleyi belirtti. Günümüzde Türk kadının pozisyonunu yitirmekte olduğunu ama karamsar olmamak gerektiğini vurguladı.
Settar Sevigin konuşmacılara çiçek vererek teşekkür ediyor