İSVEÇ POSTASI

Araştırmacılar virüsün yayılma kabiliyetine zarar verebilecek yeni keşfedilen bir koruma mekanizmasının var olduğunu söylüyorlar. Virüsü iyileştiren mutasyonlar hakkında en çok konuşulanlar var. Ancak viroloji doktora öğrencisi Johan Ringlander, mutasyonların büyük çoğunluğunun virüs için iyi olmadığını söylüyor.

İsveç basınında yer alan haberlere göre, Göteborg'daki Sahlgrenska Akademisi'ndeki araştırmacılar, vücudun yerleşik koruma mekanizmasının istilacı bir koronavirüsü biraz daha zararsız bir varyanta nasıl dönüştürdüğünü keşfettiler.

Bu çalışmanın sonuçlarını yazan Johan Ringlander, “Hava yolları da dahil olmak üzere hücrelerimizde bulunan ve koronavirüsü özel bir mutasyona dönüştürebilen ADAR1 enzimidir. Ancak bu bir süpermutasyon olmayacak, ancak çoğu durumda varyant çok kötü olacak ve daha sonra daha fazla yayılmayacak” diyor.

Teori, enzimin iltihaplanmada bir savunma olarak çalıştırılmasıdır. Ringlander’e göre, “Bu muhtemelen iltihabın faydalı bir etkisidir. Genellikle iltihaplanmanın vücuttan bir virüs veya bakteriyi uzaklaştırmak için iyi olduğu durumdur. Bu, muhtemelen bu mutasyonlarla virüsü parçalayan bağışıklık sisteminin iyi kısımlarından biridir” diye ekliyor.

Ayrıca, Johan Ringlander, “Hemen hemen tüm insanların hücrelerinde ADAR1 var. Enzimin düzgün bir şekilde salgılanmasını engelleyen olağandışı hastalıklar vardır. Viral bir hastalığımız olmadığında bile vücutta önemli bir rol oynadığı için ciddi nörolojik hastalıklara yol açar. Ama bu olağandışı bir durumdur. Araştırma dünyasında ATG mutasyonu olarak adlandırılan yeni mutasyon, bu nedenle çok nadiren enfekte kişiden yayılır ancak bu olanaklıdır. Gerçekten sadece 2020 yazında düşük bir enfeksiyon yayılımı olduğunda bir yayılma gördük. Mutasyonun muhtemelen daha güçlü virüs varyantlarının rekabetiyle kötü olduğu için yayılmayı başardı” değerlendirmesini yapıyor.