BOB DYLAN, NOBEL VE HALK OZANLIĞI
Günay Güner

BOB DYLAN, NOBEL VE HALK OZANLIĞI

Bu içerik 954 kez okundu.

2016 Nobel Yazın Ödülünü Bob Dylan kazandı. Kim ne düşündü, bilmek olanaksız. Şaşıranların epey olduğunu öngörmek zor değil. Bob Dylan bildiğim kadarıyla kitaplarıyla tanınan bir sanatçı değil. Üzerine yazılmış kitaplar var…

Bob Dylan ataları, kökleri olarak biz Türklere hiç yabancı değil. Dylan’ın ataları Trabzon ve Kağızman kökenli. Nobel bu kez doğru bir “Türk”e gitti! Şaka, şaka…

Bob Dylan, Joan Baez ile birlikte, yayılmacı siyasetine, ABD’nin saldırılarına, savaşlarına karşı şarkılar söylemiş, şiirler yazmış biri. Özgür yaşamış, konfor aramamış… Ne ki son yıllarda ABD kıyımları onca artmasına karşın Bob Dylan’ın da Joan Baez’in de adını duymadık, bir işlerini görmedik.

Bob Dylan’ın Nobel alması bir şeyi daha düşündürdü bana: Türkiye’de herhangi bir sanat, yazın kurumu bir halk ozanına ödül verir mi? Çok basit bir soru değil mi? Verir mi vermez mi? Verir diyebilenin çıkabileceğini hiç sanmıyorum. “Türkiyeli”lerin egemen olduğu bu tür kurumlarda öyle halk ozanıydı, saz ozanıydı hiç sanatçıdan sayılmaz, umutlananlar varsa boşa umutlanmasın. Yazarlardan da ne dediği, ne yazdığı anlaşılıyorsa onlar da sanatçı sayılmayı, ödülü mödülü unutsun. İlk koşul: yazdığın, söylediğin anlaşılmayacak!

İsveç’teki Nobel Kurulu yanlı manlı ama haklarını teslim edelim ki bir halk ozanına Nobel Ödülü verdiler. Adamların, kadınların kafaları ayrı ve gelişkin; bu belli.

Şunu da belirtmeden geçmemeli; Bob Dylan birikimli, dünyayı tanıyan, bilen, bildiğim kadarıyla okuyan biri. Türkiye’de ise bilinen yazarlar bile doğru dürüst okumadığı gibi, halk ozanlarının da okumakla, kitapla bir işi yok. Demem o ki Türk halk ozanları okuma, düşünme işine önem vermeli; sözgelimi çağdaş ozanlarımızı özenle okumalılar. Kültürlü halk ozanı Mahzuni Şerif’le sona ermiş gibi görünüyor. (Bu satırların yazarı Mahzuni Ustayla tanışma, söyleşisinde bulunma onuruna ulaşmıştır.) Öncesinde de pek var mıydı kuşkulu.

Bu satırları yazan kişi olarak, yazım Nobel Kuruluna mektubumdur. 2017 yılı ödülünün bana verilmesini bekliyorum. Saz çaldığım ve de söylediğim özellikle dostlarımca bilinir. “Thanks my god” kitabımız da var: “Lir and River.” Toprağı bol olsun, Tomas Transtromer okusaydı, kuşkum yok, beğenirdi. İsveç toprağında, Lülea’ya, Stockholm’e kadar, kısa süreli de olsa bulunmuşuz. İsveç havasını solumuş, insanlarıyla iletişim kurmuşuz. Dostların sayesinde denizinde yol almışız. Bu yazımla başvurumu yapmış bulunuyorum.

Nobel’i çok da önemsemiyorum. Bakmayın böyle yazdığıma. Amacım Türkiye’deki bakışın çarpıklığına ilgi çekmekti; eleştiri getirmekti. 

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ