8 Mart günleri Dünya Emekçi Kadın Günüdür. Kutlanır, sorunlar dillendirilir, yazılır, tartışılır.
1800’lü yıllarda başta Birleşik Krallık olmak üzere, derebeylik toprak ilişkileri çözülmeye durmuş, kentlere akın etmek zorunda kalan yoksullar, yoksul köylüler başlayan endüstri üretimine ucuzun ucuzu işgücü yaratmışlardır. Ucuz emek içinde kadınların, çocukların emeği ise daha bol ve ücretleri çok düşüktü. Sefalet anlatılır gibi değildir. Jack London, Charles Dickens… romanlarında işlemişlerdir. Cezalar alabildiğine ağırdır. Aç insan çalar ama asılır!
Günümüzde kadın emeği hâlâ ucuzdur. Çocukların çalışması sözde yasak. Hindistan, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde kadının ve çocuğun durumu içler acısıdır.
Kadın daha çok sömürülüyorsa da sorunun özü sınıfsaldır. Erkek ile kadının eşitsizlik sorununun çözümü toplumcu (sosyalist) devrimle olanaklıdır. Diğer deyişle kapitalizmin çözmek isteyeceği bir sorun değildir; ona eşitsizlik gerekir. Kapitalizm eşitsizlik üretir; tıpkı derebeylik gibi.
Feminizm küreselleşme-Yeni Dünya Düzensizliğinin güç kazandırdığı, kadın sorununun erkek egemenliğinden, eril yaklaşımlardan kaynaklandığını savlayan düşün biçimidir. Bu yaklaşım gerçeklere uymadığı gibi sınıf dayanışmasını parçalamaktadır. Etnisite, tarikat, cemaat yapılarıyla aynı işlevdedir. Tümüne kimlik diyoruz. Kadıncılık da bir kimlik siyasası aracı kılınmaktadır. Eşcinselliğin de bu denli öne çıkarılıp kışkırtılması aynı amaçladır.
Yine yaşam bize öğretiyor ki ideolojilerin ilerici-gerici özellikleri kadın-erkek olmaktan bağımsızdır. Türkiye'de gericiliğin bu denli güçlenmesinde, rejimi değiştirir bir duruma gelmesinde, hazinenin yağmalanmasında kadınların çalışmalarının büyük payı vardır. Yadsınamayacak denli açıktır. Elbette yurtsever kadınların ise direnişte emeği büyüktür. Aynı yaklaşım erkekler için de geçerlidir.
Ayrıca feminizm bilinçsizce savunulduğunda erkek düşmanlığı gibi hastalıklı bir kişiliğe yol açmaktadır. Kuşkusuz feminizmin haklı yanları bulunmaktadır ve dillendirilmelidir. Bu anlayış belirttiğimiz ayrıntılara önem verilerek ortaya konmalıdır.
Kadın-erkek eşitliğini sağlayacak toplumculardır.
