Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Devriminin kültür yapısı olarak kuruldu. Bugünkü sefil duruma nasıl getirildi? Soru budur ve önemlidir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Maarif Kongresi, halkevleri, millet mektepleri, eğitmen kursları, köy enstitüleri, Doğu-Batı klasik kitaplarının yayımı... On beş yıl gibi kısa sürede sanayi kuruluşları ile birlikte kültür devrimi olağanüstü bir başarıdır. Amaç yeni insan, yeni toplumdur. Eleştiren, usçu, bilimci, sanat duyarlığı taşıyan bireyi yaratmaktır.
Soruyu anımsayalım. Bu duruma nsıl gelindi? Yaklaşık beş yüz klasil yapıtı devlet çecirtti, yayımladı, köylere, köy enstitülerine kadar ulaştırdı; müthiş okuma tutkusu yarattı. Kültürün temeli okumak sevgisidir. Neşriyat Kongresi çalışmaları kapsamında özel yayınevleri de vardır. Birlikte hareket ederler. Günümüzde okur tümüyle yitirilmesiyse Dil Devrimi, Abece Devrimi nedeniyledir. Ne ki gerici yönetimler art arda saldırdılar. Nerede bir ışık gördülerse silahla, tankla, işkenceyle üzerine yürüdüler. Belgeli yanılmaz, unutmaz. Bugün okur var ama çok yetersiz. 1980 öncesinin beş bin, on bin kitap basım sayılarından beş yüzlere gelindi on yıllardır. Mekanizmayı gözünüzün önüne getirin, göreceksiniz ki okur olmadan çark dönmüyor.
Akp baskı rejimi 23 yıldır vergilermizi, hak etmeyen dindaş yayınevlerine akıtıyor. Yağma düzeni düzenleri. Cihattalarmış!.. Bu yayınevleri önce postmodernzmi kullanışlı buldular. Ne ki kafaları uzun süre o garabet anlayışı bile kaldıramadı. Li boşlar boş durur mu? Hep beraberdiler. Solcu ağızları ihmal etmediler. Aman ne solculuk. Evlere şenlik. Atatüekçülük, ağızlarında Kemalizm vesayettir, faşizmdir. İslamcıları, Kürtleri, azınlıkları kıyıma uğratmış, hatta soykırım yapmıştır. Devrim değil darbedir. Osmanlı daha özgürdür... İpe spa gelmez...
Bu yetersizler öbeği yayın dünyasının çetesi, mafyasıdırlar. Aralarından biri dara mı düştü, bir gecede yüz elli, iki yüz “tane” imza toplarlar. Adeta çekmecede hazır durur. Yazın dergilerini işgal etmişlerdir. İbrıhçısı, peşkircisi yazar olmuştur. Dışarıdan girişe kapalıdır. Uzun zaman içinde giren biat edendir.
Ödüller bu kerameti bilinmez öbeğin şeyhi kimi gösterirse ona verilir. Katılan kitapları okumaya gerek yoktur. Gün olur yabancı nili, olasılıkla İngiliz, American gelir, yıllarca üniversitelerde ders verme ayağına, Türk yayın dünyasını düzenler; adı foreign ya... Meğer CIA çalışanıymış, ne gam!
Türk, ulus, yurt, Türkçe... Irkçı, faşist sözcüklerdir bu güruhs göre. Dünya vatandaşı olacaksın. Yoksa barış istemiyor musun? Emperyalizme, yabancı parmağına karşı olmayacaksın. Onlar insan hakkı, uygarlık, devlet yaparlar, “inşs” ederler.
Umut veren gelişme başladı. Türk sydını örgütleniyor. Atatürkçülüğün ulus, uygarlık, insancılık, bağımsızlık izlencesinde ayağa kalkıyor. Yayın çetesinin işi zor bundan sonra. Türkiye’de kağıt fabrikasını bile kszıyanlarla, kışkırttıkları döviz kuru yüzünden her şeyin ve ktapların fiyatını ulaşılmaz duruma getirenle yola devam etsinler bakalım. El mi yaman...
