MUHARREM DEMİROK VE İSVEÇ SİYASETİ
Mustafa Sönmez

MUHARREM DEMİROK VE İSVEÇ SİYASETİ

Bu içerik 279 kez okundu.

Sevgili okurlar... İsveç ve İsveç’teki siyasi partilerin çalışmaları elbette Türkiye’dekilerle karşılaştırılamaz. Son on gündür İsveç Merkez Partisi’nde (Center Partiet) ve parti başkanı Muharrem Demirok (Mürre) çevresinde türlü oyunlar dönüyor ya da bir kriz yaratılmaya çalışılıyor. Partinin kimi bölge başkanları ile Gençlik Kolları Başkanı “Mürre”nin istifasını istiyor.

Muharrem Demirok Eylül 2022 Genel Seçimlerden sonra düşen oyları nedeniyle istifa eden o zamanın parti başkanı Annie Lööf’ün yerine seçilmişti. Uzun zamandır Merkez Partisi içinde bilinen, tanınan bir kişiydi. 2022 seçimlerinde milletvekili adayı oldu ve seçildi. Daha önce Linköping kentinin belediye başkanlığı görevinde bulunuyordu. Belediye’de bulunduğu yıllarda çok başarılı çalışmalar yaptığı biliniyor. Özellikle de çevre ve çevre sorunları konusunda.

Muharrem Demirok 3 Ekim 1976 yılında İsveçli bir anne ve Türk göçmeni bir babanın (Konya’nın Kulu ilçesi) çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu getto olarak bilinen Stockholm’un güney bölgesi Vårby gård’da geçmiş, göçmen çocuklarının çoğunluğunun okuduğu Botvid Lisesinin ekonomi bölümünden mezun olmuştur. Eğitimine iki yıl ara veren ve o arada temizlik işlerinde çalışan Demirok, 1998 yılında Linköping Üniversitesine girerek Siyaset Bilimi dalında lisans diploması almış, ayrıca 2000 yılında Avustralya'daki Newcastle Üniversitesi'nde siyaset bilimi okumuştur.

Bir göçmen çocuğu kimliğine sahip olarak görülen Muharrem Demirok hem İsveç hem de Türk vatandaşlığına sahip çiftevatandaş konumundadır. 2023 yılının şubat ayında parti başkanı seçilince, estirilen rüzgarlar nedeniyle Türk vatandaşlığından mayıs ayında ayrılmıştır. Kendisini “Kültürel Müslüman” olarak ifade etmiştir. Kimi uzmanlar bugün karşı karşıya bulunduğu durumun bir Türk kimliğine de sahip olmasından kaynaklandığını dile getirmektedirler.  Olof Palme’yi ayrı tutarsak, İsveçliler yüksek pozisyonlara gelen etnik göçmen kökenlilere pek hoşgörüyle ya da sıcak bakmamaktadırlar. Bunun örnekleri mevcuttur.

Eylül 2018 seçimleri sonrası Merkez Partisi sağ koalisyona ırkçı İsveç Demokratları’nın dahil olması ya da dışarıdan desteklemesi durumunda yer almayacağını açıklamıştır. 2018 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Sosyal Demokrat İşçi Partisi (SAP), Çevre Partisiyle anlaşarak hükümet kurmak istemiş, Sol Partiyle bir uzlaşma sağlanamayıca, görüşmeler sonucu Ilımlı Muhafazakar Parti ve Merkez Partisi’yle Ocak 2019 Deklerasyonu ile “Azınlık Hükümeti” kurmuştu. Bu hükümet Eylül 2022 seçimlerine kadar görevini sürdürmüştü.

Muharrem Demirok, Sosyal Demoklar lideri Magdalena Andersson ile görüşmesi ve partinin kapılarını açmak istemesi Merkez Partisi içinde tartışmalara neden oldu. Muharrem’e göre en ideal başbakan oydu. Bunu da daha önce de dile getirmişti. Bu görüşmenin yarattığı tartışmalar merkezinde partinin üst yönetimi iki kampa bölünmüş durumda ve Muharrem Demirok giderek yalnızlaşıyor.

Parti genel başkan yardımcısı Daniel Bäckström baskı altındaki parti liderine destek vermemekle suçlanıyor. Dolaysıyla Bäckström "son derece zayıf" olarak tanımlanıyor. Diğer parti genel başkan yardımcısının da Demirok'tan "uzaklaştığı" söyleniyor. Fakat Daniel Bäckström, Expressen gazetesine verdiği bu yöndeki demecinde tamamen tersini söylüyor. Bäckström, “Muharrem Demirok'a parti lideri ve kişi olarak güvenim tam ve onun gibi tavanı yüksek, açık bir tartışma ortamının en iyisi olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullanıyor.

Muhaarem Demirok başkan seçildikten sonra ülke çapında parti örgütlerini ve partililerle görüştüğünü ve İsveç Televizyonu SVT1’in Güncel haberlerinde; “Parti lideri olarak ilk görevim sırasında ülke çapında seyahat etmek için oldukça fazla zaman harcadım ve partinin 2022'deki seçim kaybının ardından karşı karşıya olduğu zor duruma dair çok iyi bir anlayışla karşılaştım. Bana güvenlerinin tam olduğunu söylüyorlar” dedi.

Parti içindeki kimi kişiler ve Gençlik Kolları Başkanı, ırkçı parti kimliğine sahip İsveç Demokratları’yla ilişkiler kurulmasını ve kapının aralanmasını istiyorlar ki, Demirok buna şiddetle karşı çıkıyor ve “İsveç Demokratları’na hayır demek son derece güçlü bir şekilde sahip olduğum bir görevdir. Ülkenin neresine gitsem bunu duyuyorum, o kapı aralık bile bırakılmamalı” görüşünü dile getiriyor. Parti Gençlik Kolları ise, Sol Parti'ye açılan kapının kapatılmasını talep etti. Merkez öğrencileri ise kendi paylarına, partinin İsveç Demokratları’yla ile ilişkisini yeniden gözden geçirmesini ve sağda da işbirliğine açılmasını istiyorlar. Bu olanaklı mı? Şimdilik pek görülmüyor.

Gençlik Kolları Başkanı Caroline von Seth, “Parti içinde çok derin bir güven bunalımı var. Muharrem Demirok parti lideri olarak güvenini tüketti" diye yazdı. Fakat başkanın görüşünün genellikle partili gençler arasında pek kabul görmediği basına yansıyan söylemlerden anlaşılıyor. Büyük Stockholm bölge başkanı Edvard Ekhem, istifa talebini medya aracılığıyla öğrendiğini söylüyor ve Caroline von Seth'e sert eleştiriler yönelterek; “Biz buna çok olumsuz bakıyoruz. Gazeteye verdiği demeçte, ilçelerde yerleşik olmanın ve tüm üyelerin söz sahibi olma fırsatına sahip olmasının, özellikle de bu kadar önemli bir konu olduğunda iç demokrasi açısından çok önemlidir” yorumunu yapıyor. Gençlik Kolları Gotland bölge başkanı Sofia Persson bile bu şartın kendilerinden kaynaklanmadığına inanıyor.

Partinin liderliğinde de Demirok'u destekleyenler var. Bunlar arasında parti sekreteri Karin Ernlund ve ekonomi politikası sözcüsü Martin Ådahl da var. Ancak parti derin bir şekilde bölünmüş durumda ve Demirok'un herkesi partinin izleyeceği yol konusunda uzlaştırmayı nasıl başaracağı belirsiz. Bunu başarıp ya da başaramayacağını ilerleyen günlerde göreceğiz.

Demirok'a göre, artık kendisine yönelik isimsiz saldırılara son verilmesi gerekiyor. SVT1’nin Güncel haber saatinde “Uzun yıllardır halkımızın hareketini bu kadar güçlü kılan güvene zarar veriyor. İçeride zorlu tartışmaları bile dışarı sızmadan yapabilme güveni. programında bunun ortak güvenimize zarar veriyor” değerlendirmesini yaptı.

Parti içinde yapılan açık ya da üstü kapalı eleştiriler gösteriyor ki, parti lideri olarak ‘Mürre’nin işinin pek öyle sanıldığı kadar kolay olmadığı anlaşılıyor. Merkez Partisi geçmişi oldukça eski olan bir partidir. Bu partinin pek çok liderini tanımış, basından izlemiş birisi olarak diyebilirim ki, Muharrem Demirok bu parti için önemli liderlerden birisidir. Eğer parti içi önyargıları kırabilir, ortadan kaldırıabilirse, çok güzel işler yapacağına, başarabileceğine inanıyorum.

Muharrem Demirok’un Sosyal Demokrat liderle görüşmesi ve partinin kapılarını aralamak istemesini neden göstererek bir güven bunalımı yaratılmaya çalışılması işin bahanesi olarak görmek gerekir. Asıl neden Mürre’nin bir Türk babaya sahip olması nedeniyle su yüzene çıkmayan, ama arkadan el altından kaynatılan önyargılardır. Bu durumu Liberal Parti Başkanı iken yaşayan ve kendisine yönelik önyargılar nedeniyle kısa süre içerisinde istifa etmek durumunda kalan Afrika kökenli Nyamko Sabuni örneğinde görebiliriz...

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VEFATININ 86. YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANIYORUZ
ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VEFATININ 86. YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANIYORUZ
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR