BİR GARİP ÜLKE...
Mustafa Sönmez

BİR GARİP ÜLKE...

Bu içerik 905 kez okundu.

Ülkemiz Türkiye’de o kadar çok şeyler oluyor ki, ister istemez gündemimizi gereğinden fazla meşgul ediyor. Gün geçmesin ki, yeni bir ses tapesi, video kayıtı ortaya çıkmasın ve bütün bunları şimdilik “ileri sürülen iddialar” olarak algılayalım.


Bir ülke düşünün iktidarın başı seçim meydanlarında halkın aklıyla alay etsin ama o alayı anlayacak halk mumla ara ki bulasın...


Dün (18.03.2014) Cemaat  televizyonuna çıkan emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer adeta günah çıkardı. Ergenekon ve bağlantılı davalardaki kumpası anlattı. Yılmazer, “Ben sadece Başbakan’ın talimatlarını yerine getirdim” dedi. İşte Ali Fuat Yılmazer'in açıklalarından bazı satır başları:

“- İlker Başbuğ'un tutuklanmasını Başbakan istedi. Ergenekon ve KCK soruşturmasının her safhasında Başbakan'ın bilgisi vardı. Tutuklamalar onun bilgisi dahilinde yapıldı

- Ergenekon'un tüm safhalarını operasyon öncesi Başbakan ile görüştüm, bilgi verdim. Hep destekleyici oldu.

- Oda TV soruşturması Başbakan'ın talimatı üzerine başlatıldı.

- Ergenekon'un bütün safhalarını en ince ayrıntılarına kadar Başbakan'a bildirdim.”


Bir ülke ve bir başbakan düşünün, ülkeye ileri demokrasi getireceğim diye diye kendi diktatörlüğünü kursun ve o ülke bunu seyretsin... Anlaşılan şu, kumpaslar hazırlanıyor, dosyalanıyor ve dosyalar başbakan’a sunuluyor. Başbakan dosyayı inceliyor ve tutuklanmalarını istediği isimleri belirliyor ve o kişiler malum suçlardan dolayı tutuklanıyorlar. Ali Fuat Yılmazer’in iddiası bu. İster inanın, ister inanmayın...
 

Ordusuna kumpas kurularak eski Genelkurmay Başkanı terörist başı ilan edilsin. Ülke soygunlar arenasına döndürülsün ve o ülke halkı “çalışmışsa, benim malımı çalmış, sana ne” desin...


Ayakkabı kutuları içindeki ve evlerdeki paralar Tanrıya hizmet etmek için İmam Hatip okulları yaptıracaktık, o nedenle toplanan paralardı denilsin ve bunu bizzat o ülke iktidarının başı açıklasın...


Kendini bilmez bir eski bakan bir gazeteciyle konuşurken İslam diniyle “geyik” geçsin ve ses tapesi ortaya dökülünce o gazeteci “özür dilesin” ama o eski bakandan “tık” çıkmasın... Mensubu olduğu parti kendisini İslamın garantisi görsün... Ülkeyi Müslüman olarak tanımlayan milyonlar, bu sözlere lakayıt kalsın...


Bir ülke başbakan’ı düşünün, On iki yıldır canciğer kuzu sarması olduğu cemaat olarak telaffuz edilen grubu “paralel devlet” olarak tanımlasın ve savaş ilan etsin. Hatta, “Ta inlerinize kadar gireceğim ve sizi mahvedeceğim” türünden tehditleri savursun...


Peki adama sormazlar mı, on iki yıldır, iç içe tüm işleri birlikte yürütmediniz mi? Suçladığın zat gazetesine verdiği demeçte, “'Örgüt derseniz size de sorarlar: 12 yıldır bu insanlarla beraber çalıştınız onlar bunca senedir emrinizde görev yaparken iyi idi de yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra birden kötü mü oldular?” diyor, haklı olarak...


Bir ülke düşünün iktidar muhalefet öyle bir kavgaya girsinler ki, muhalefet lideri, iktidarın başı için; “elimi de öpse, onunla hiçbir yerde masaya oturmam” desin...


Bir ülke düşünün ki bir genç kendi kendine bir kıza allanıp pullansın ama sevdiği kızdan yüz bulamadığı için “öldürsün” ve savunmasında “sevdiğim için öldürdüm” desin...


Bir ülke düşünün namus anlayışını kadının iki bacak arasına indirgesin ve onun üzerinden ahkam kesilsin ve kafalardaki normlara uymayan eşlerini, kızkardeşlerini, kızlarını öldürsün... Böylece “namusunu” temizlesin...


Bir ülke düşünün ki, yalaklığını dozu ayyuka çıksın ve iktidarın başı’nı Tanrı’yla eş vasıflara haiz olduğu söylensin... Yine inançlı insanlarımızın “gık”ı çıkmasın...


Vah, güzel olduğu kadar da zavallı olan ülkem!...


Velhasılı bir garip ülke...

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
19 MAYIS 1919 TÜRK’ÜN DİRİLİŞ VE ŞAHLANIŞ GÜNÜNÜN ADIDIR
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ
ERMENİLERİN KATLETTİĞİ 519 BİN TÜRK’ÜN ACI ÖYKÜSÜ